Gece Hayatı
türklerin gece hayatı

Biz “Asil Türk Milleti” Olarak Bu muyuz?

“DOĞRUYA DOĞRU”
BİZ “ASİL TÜRK MİLLETİ” OLARAK BU MUYUZ?

Gecehayatı.biz sitesini yaklaşık bir yıldır ilgiyle ve zevkle takip ediyorum. Ayrıca hovarda ya da hovarda olduğunu iddia eden arkadaşlarım ile gezmeyi seven dostlarıma mutlaka bu siteye bakmalarını tavsiye ediyorum.

“İstanbul” rumuzlu arkadaşın hatasız, mükemmel ve son derece düzgün bir Türkçe ile yazdığı makaleyi de büyük bir zevkle ve soluksuz okudum. “Soluksuz okudum” diyorum; çünkü yazdığı makale son derece akıcı ve mükemmel bir Türkçe ile yazıldığından anlatılmak istenileni anlamak hiç te zor almadı. Kendisine bu nedenle teşekkür ediyorum.

Sanırım ben dahil hiç birimiz Türkçe/edebiyat öğretmeni ya da roman/gazete yazarı olmadığımız gibi bu meslekleri yapan kişilerden de olmak zorunda değiliz.

Makalelerin/yorumların içeriğine asla bir sözüm yok.

Ancak konunun bir de öbür yüzü var.

Yani, sözüm makale yazan ve yorum gönderen diğer müdavimleredir. Ancak şimdiye kadar okuduğum yazılar/makaleler içinde birkaç tanesi hariç olmak üzere hemen hemen hepsi resmen rezaletti. Cümle nerede başlıyor, nerede bitiyor anlayabilmek için neredeyse tercüman tutacağım.

türklerin gece hayatı
türklerin gece hayatı

Okuma ve anlama özürlü olmamama rağmen, hele ki bazı müdavimlerin yazdığı makale ya da yazıları anlamakta insan zorlanıyor. Cümlelere neden nokta veya virgül konma zahmetine girilmemiş anlamak zor. “İstanbul” rumuzlu müdavim hariç olmak üzere “Dahi” anlamına gelen “de”/”da” eki ile “ki” ekini doğru yazana henüz rastlamadım.

Makalenin ne anlam içerdiğini, ne mesaj verildiğini ancak yazı hakkında deneme yanılma yöntemiyle bir süre yorum yaparak anlayabiliyorsunuz.

Makale ya da yorum yazarken imla ve dilbilgisi kurallarına dikkat edilmemesi olayını geçtim, nokta ya da virgül kullanılmak zahmetine dahi katlanılmıyor. Sadece yazmış olmak için, ne idüğü belirsiz son derece kötü bir Türkçe ile yazılıyor. Onu da geçtim, o “İnternet Türkçesi” denilen ucube ile kaleme alınan, cahilane ve aptalca yazılan berbat ötesi yazılardan artık resmen gına geldi.

Konunun birde şu yüzü var:İnsan Karakteri.

(Düzgün, kendini bilen, kaliteli, kendisini yetiştirmiş olan insanları hariç tutarak söylüyorum.)

Genel olarak site içeriğindeki yazılardan anladığım kadarıyla yurtdışına gezmeye/eğlenmeye/gece hayatı yaşamaya giden insanlarımızdan (maalesef ki) birçoğu hayatında sadece kahvehaneye gitmiş; kafeteryada dahi oturmamış, yeterli eğitim ve kültür alamamış (apaçi tabir ettiğimiz) insanlardan oluşmakta. Bu insanlar nedeniyle yurtdışında Türkler’i sevmiyorlar. Ne yaparsak yapalım yinede sevmeyecekler. Çünkü kendimizi kötü tanıtmışız ve hala da kötü tanıtmaya devam ediyoruz. Biz Türkler’i yurtdışında neden sevmedikleri çok açık, değil mi? Bu tür insanların bizi yurtdışında nasıl temsil ettiğini/nasıl tanıttığını, oralarda nasıl davrandıklarını düşünmek bile istemiyorum. “Bir Türk’e yaraşır şekilde” temsil ettiklerini hiç sanmıyorum.

Sert bir yazı yazdığımın ve bana tepki gösterip kızacağınızın farkındayım.

Ancak “Güneş balçıkla sıvanmaz” ve “Görünen köy kılavuz istemez” diyen atasözlerimizi hatırlatmak isterim.

Şimdi sizlere soruyorum:

Biz “Asil Türk Milleti” olarak bu muyuz?

Cevabını da hemen vereyim.

Sanırım doğru cevap (maalesef) “EVET” olacak.

**************************************************************

Gece Hayatı tavsiyelerini ve Hikayesini sitemize gönderen Adeniz rumuzlu müdavimimize Teşekkürü bir borç biliriz. Sizde makale göndermek isterseniz lütfen gecehayati.biz@gmail.com adresine mail atınız.

Yorum

  • Sevgili Adeniz hocam. Dilbilgisi ile ilgili eleştirilerine katılmakla beraber bazen ufak çaplı hakaretler etmişsin onlara katılmıyorum. 🙂

    Asalete gelince. Kişisel olarak bir milletin asil veya kro oluşunun subjektif olduğunu düşünüyorum. Çocukluğumuzdan beridir zihinlerimize yerleştirilen Asil Türk safsatasının ise Eğitimin bizlere verdiği bir oyuncak diye algılamaktayım. Dünya üzerinde sayısız ülke gezmiş biri olarak ne medeni denilen ülkelerde neler neler gördüm bir bilsen. O yüzden Türkler asildir değildir bundan ziyade kimin karakteri oturmuş kimin oturmamış gibi düşünüyorum ben.

    Fakat objektif olarak değerlendirirsem tabi ki haklısın. Bu siteyi ilk açtığımızda bazı şeyler yazmıştık bari onları senin vesilen ile bende tekrar yazmak istiyorum.

    1-Sevgili arkadaşlar, Yattığınız her kadını hemen müslüman yapmaya çalışmayın hiç inandırıcı olmuyorsunuz. 🙂 Bildiğiniz gibi Zina büyük günahlardan, hem zina yapıp hem hadi gel müslüman ol demek abesle iştigal. 🙂

    2- Yabancı ülkelerde kimse siz Türksünüz diye boynunuza atlayıp hadi gel beni yap demez. 🙂

    3-Paranız yoksa gece hayatına çıkmayın. 🙂

    Neyse… Daha çok var ama sonra devam ederiz.

  • adeniz kardeş senin anlattıklarına uyan kişiler bizim yaptıklarımız yapıp yurt dışına sadece eğlenmeye gitmez.
    bizelr okuldayken bile hep belden aşşagı çalıştı kafamız.
    eger sen imla kuarlları yada makale okumak istiyorsan yanlış yerdesin
    buaradaki herkes emin ol hayatı istediği gibi yaşayan insanlardır. ve ayrıntılara takılmadan yaşarlar ve emin olki buradaki herkes birbirini çok iyi anlar ve sayar sever
    tepki alacağını bile bile bu kadar mükemmelliyetçi olma.
    biz burada eğleniyoruz ve kimsenin bizi yargılamasına ihtiyacımız yok

  • Bak yukarıda bile ne kadar imla, noktalama hatası var buna senden başka kimse takılmaz bilgin olsun.
    Sana hayatta başarılar ve mükemmellikler dilerim. (şu yukarıda bak küçük harf olmuş onuda düzelteyimde kızma. 🙂

  • Adeniz hocam maalesef Türkçe’yi düzgün konuşan ve yazan çok az insan var. Yazdıklarınıza katılmakla beraber insan bu duruma üzülmüyor değil. Ancak, kişileri hem -de/-da ekini doğru yazamamakla suçlamışsın ama sen de yazının 2.paragrafının sondan birinci cümlesindeki -de/-da’yı yanlış yazmışsın. “Hiç te zor olmadı” değil “Hiç de zor olmadı” olacak 🙂

    Saygılar

  • Adeniz kardeşim herkesin aksine ben senin gibi düşünmüyorum. Olumsuzluk oluşturmaktan öte, sıkıntım Türk insanının yazıları değil, Aksine hayata bakış açısı. Sen kimsin ki bunu eleştirebiliyorsun diyebilirsiniz.
    – Paranoya derecesinde güvensiziz.
    – İnsanların yardım için uzattığı elde bile menfaat beklentisi.
    – Tavsiyede bile art niyet aramak.
    Gibi bir çok doğruda yanlış çıkarmak gibi bir beklenti içindeyiz.
    Bilindiği gibi ben tur düzenliyorum. İnanın belkide günde 4-5 kişi ile tur hakkında görüşüyorum. insanımız tura gelip tur bitene kadar hep bir yerden giydirilmek(kazık yemek) için bir beklenti içinde 🙂
    Tur bittikten sonra batum hakkında ve bizim hakkımızda, bakış açısı değişiyor.
    Boş ver insanlar nasıl istiyorsa öyle yazsın.

  • Arkadaşlar Adeniz hocama çok yüklenmeyelim. Nihayetinde herkes kendi düşüncesi belirtebilir. Doğrularımızla yanlışlarımızla birbirimize destek olacağız. Böylesi daha iyi.

  • Değerli arkadaşlar.
    Amacım seviyesiz bir tartışma ortamı yaratmak ya da beğenerek okuduğum bu siteyi boş yere meşgul etmek veya bilgi kirliliği yaratmak değildir.

    Yazdığım yazıya zahmet edip yorum yaptığınız için teşekkür ederim.

    Hoşgörünüze sığınarak şunları söylüyorum:

    Yazdığım yazı amacına ulaşmış görünüyor. Yazıma yorum yapan tüm müdavimlerin anlaşılır bir şekilde yazmasından memnun oldum.

    Ben de sizler gibi alemci, keyifçi (bazen hovarda) bir site müdavimi olarak hoşgörünüze sığınarak şunu istiyorum:
    Yazılan yazıların daha anlaşılır olup zevkle okunması adına (en azından) hangi cümlenin nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak için cümle sonlarına nokta işareti konulması. Çok şey mi istiyorum?

    İsteğimi beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, takdir sizin.

    Sequ hocam. Yazmayacaktım ama dayanamadım. Yazdığım yazının ikinci paragrafının sondan ikinci cümlesi olan “hiç te zor olmadı” cümlesindeki “te” ekinin yanlış olduğunu belirttiğin için doğru olduğuna %90 emin olduğum halde internetten araştırmak gereğini duydum. Ukalalık olarak kabul etmezsen söyleyeyim. Sert ünsüzle biten bir sözcükten sonra gelen ek, yumuşak ünsüzle başlar. Bu nedenle turkcebilgi.org sitesi’ne baktığımda yazım hatası olmadığını, doğru yazdığımı gördüm.

    Gecehayatı hocam. Son noktayı çok şık koymuşsunuz. Kesinlikle katılıyorum. Sizin dediğiniz gibi:
    “Doğrularımızla yanlışlarımızla birbirimize destek olacağız. Böylesi daha iyi.”

    Saygılarımla.

  • şimdi hocam olaya el atmak istiyorum
    burda imla kurallarına uymak zorunda değiliz çünkü burası bizim topraklarımız biz kendimizi burda özgür hissediyoruz istediğimiz gibi anılarımızı paylaşıyoruz ve biz çok mutuluyuz burada. lütfen başka sitede de entellektüel ve marjinal tiplerin yazdığı makaleleri okuyuyabilirsin.

  • Merhaba,

    Sert ünsüzle biten bir sözcüğün sonuna gelen ek, eğer sözcüğe bitişik yazılırsa yumuşak ünsüzle başlar. Ek sözcükten ayrı olarak yazılacaksa, olduğu gibi yazılır. Doğru kullanım “Hiç de zor olmadı.” şeklinde olmalıdır.

  • Sequ hocam, simple&nice hocam. Teşekkür ediyorum.
    Yazdığım cümlenin doğru kullanımı “hiç de zor olmadı.” şeklinde olmalıymış. Özür dileyerek düzeltiyorum.
    Saygılarımla.

  • Merhabalar,
    Daha once iki makale yazdim. Site yoneticileri sagolsun ikisini de yayinladilar.Adeniz bey elestirilrinde hakli aslinda ama biz de hakliyiz.Bakin buraya kadar bir cok yazim yanlisi var.Suc kimin peki ? Kesinlikle benim degil. Yurtdisinda yasayan ve farkli klavye kullanan bizler icin durum felaket.Onceki yazimda da belirttim.Kullandigim klavye Turkce karakterler icermiyor ve bizim kullandigimiz standart Q veya F klavye degil.
    Bircok noktali harf yok.Turkce Q klavye aliskanligi geregi hizli yazarken bir daha geriye donup duzeltme yapmazsam bircok yazim yanlisi yapmam kacinilmaz oluyor.Benim gibi Ortadoguda yada FSU (Former Soviet Union) ulkelerinde de yasayan bircok arkadasin yazilarinda hata orani yuksek.Yazim kurali yanlisi affedilebilir bana gore ama anlatim yanlisi biraz can sikici.Bu konuda ben de Adeniz beyle ayni gorusteyim.Bunu duzeltmek icin ne yapabiliriz? Yapmamiz gereken sey bu islerde taragi, bezi olan ve yazi kabiliyeti olan arkadaslarimizi cesaretlendirmektir.
    Anlatim kalitesi ve okunabilirligi yuksek yazilar yazmak icin cok iyi egitim almaya gerek olmadigi kanisindayim.Normal bir Turk insani bir toplum icinde nasil kendini ifade ediyorsa yada edemiyorsa yazdigimiz yazilarda da bunun yansimasini goruruz.Ben de iyi kaleme alinmis ,akici bir dille anlatilmis capkinlik seruvenleri okumayi tercih ederim.Bu kapasitede olan bircok tanidigim insan var.Bu arkadaslar maalesef geride iz birakmayi,yazdiklari yazilarin biraktigi ipuclarindan yakalanma riskini goze alamadaklari icin buyuk bir hazine atil bir vaziyette onlarin hatiralarindan gun isigina cikmayi bekliyor.Keske onlar da bizim kadar cesur olsalar da yazsalar.
    Turkiyenin kotu tanitilma meselesi biraz karisik.Benim Ortadoguda tanistigim kadinlar daha onceleri tanisdigi Turklerden hic sikayetci degillerdi aksine cok da memnun kalmislar.Turklerin akin akin gittigi FSU ‘ya ise sozum yok.Adamlar oraya zaten belli bir amac icin kisitli butce ile gidiyorlar.Isin garip tarafi , yattigi kadina asik olan veya onu musluman yapmaya kalkan zihniyetin tersini ben de Ortadoguda goruyorum.Buraya sex turizmi icin Filipinlerden,Hindistandan,Taylandan,Cinden,Koreden,FSU’dan gelen yabanci hammadde kaynaklarinin tek arzusu ulke vatandasi bir Musluman Arap ile evlenip hayatini garantiye almak.Onlar da bir cesit apaci ,onlar icin de ulkelerinin imajlarini yerle bir etmisler dersek biraz acimasiz olmaz miyiz?
    Hepinize iyi gunler…

  • Mehmet hocam sende haklısın valla 🙂 Bu arada Adeniz hocam uzun bir cevap yazısı yazmışsın ama yanlış sayfaya yazmışsın. Onayın olursa o yorumu yanlış sayfadan alıp bu sayfaya getirmek istiyorum.

  • Siteye bir kere makale yazdım yazdıktan sonra okudum ve çok fazla imla hatası hatta yazım hatası olduğunu farkettim evet yazı yazma konusunda başarısızım hatta berbattım ama (Genel olarak site içeriğindeki yazılardan anladığım kadarıyla yurtdışına gezmeye/eğlenmeye/gece hayatı yaşamaya giden insanlarımızdan (maalesef ki) birçoğu hayatında sadece kahvehaneye gitmiş; kafeteryada dahi oturmamış, yeterli eğitim ve kültür alamamış (apaçi tabir ettiğimiz) insanlardan oluşmakta) bu yazdığına kesinlikle katılmıyorum ben kendim 1000 in üzerinde kitap okumuş be halen okumaya devam eden birisiyim yazı konusunda kendimi geliştirmemişim bu bir eksiklikmi bana göre şuan değil.

  • Gecehayatı hocam. Yanlış sayfaya yazdığım yazının doğru sayfaya taşınmasına tabii ki onayım var. Yanlış sayfaya yazdığım için sizden özür diliyorum. Gereğini yaparsanız memnun olurum.
    Saygılarımla.

  • Aşağıdaki Yorumu Adeniz hocam yazmıştır. Yanlış sayfada olduğu için ait olduğu bu sayfaya taşıdım bilginize…

    Müdavimler birbirine “hocam” diye hitap ettiği için ben de bu geleneği bozmadan devam ediyorum.

    İstanbul hocam. Yazınız için doğru olanı objektif ve samimi olarak dile getirmeye çalıştım. Güzele güzel, kötüye kötü diyorum. Bundan daha doğal ne olabilir? Ayrıca diğer yazınızı da büyük bir zevkle ve soluksuz olarak okuyacağıma eminim.

    Son sözünüze de katılıyorum. Gerekli saygıyı gösterdiğimizde tüm şehrin bizi ne kadar farklı ağırladığını görebiliriz. Ama gel sen bunu cebine 200-300 TL. koyup ben “gezmeye/eğlenmeye/hovardalığa gidiyorum” diye yola çıkan, oralarda her türlü rezilliği yapan, neresiyle içtiğini bilmeden içip sapıtan, ufak bir sebepten dolayı kavga eden, bağıran çağıran, huzursuzluk çıkararak ülkemiz insanlarının kötü tanınmasına sebep olan saygısız ve kendini bilmez insanlara anlat anlatabilirsen.

    Bazı müdavimler beni yine eleştiri yağmuruna tutacak. 200-300 TL. ile eğlenmeye gidilmez mi?, Sen kendini ne sanıyorsun?, Bu aleme, eğlenceye ancak o kadar para ayırabilen insanları hor mu görüyorsun” gibi.

    Onlara da cevabım şu olacak:YAZIMI TEKRAR OKUYUN.

    Bu sitede binlerce kez yazıldı, çizildi. Yine yanlış anlaşılacak ama, bir kez de ben söyleyeyim:Kardeşim, paranız ve karakteriniz yeterli değilse bilhassa yurtdışında alemlere, ortamlarına takılmayın. Sadece kendinizi rezil etmekle kalmıyorsunuz, tüm Türk insanın adını kötüye çıkarıyorsunuz. Malum, bu işler sadece parayla olmuyor.

    Saygı kavramını bilmeyenler, gösteremeyenler, göstermemekte direnenler ile kişiliği, karakteri oturmamış-olgunlaşmamış olan insanlar için yapılacak ve söylenecek pek bir şey yok sanırım.
    Eğer o saygı denen meziyet içimizde kaldıysa zaten sorun yok.

    Ben doğruları söylediğime inanıyorum. En azından kendi fikirlerimi, doğrularımı savunuyorum.

    Saygılarımla.

  • türk var türk var osmanlı orta çağın amerikasıydı farklı etnik kökenli insanlar osmanlının refahından yararlanmak için önce müslüman oldular din kardeşi adı altında.
    sonra ise türk veya dini arap ismi aldılar daha sonrada geçen asırlarda kendilerini asmile ettiler bu etnik kökenli vatandaşlarımız osmanlı yıkılınca kendilerine türk demeye başladılar

  • Mrtsr08 Hocam.
    1-)Yazarken maddi hata yaparak bir kelimeyi yanlış yazmak bazen kaçınılmaz olabiliyor. Yazdığınız makaleyi gönder kutucuğuna tıklamadan önce son bir kez kontrol etseydiniz bu yazıyı yazıyor olmazdınız sanırım.
    2-)Uyarınızı kabul ederek “birçoğu” sözcüğünü “bazıları” olarak düzeltiyorum.
    3-)Yazı yazma konusunda başarılı olmak veya olmamak kişiden kişiye değişen bir durumdur. Size göre başarısız olan başkalarına göre başarılı bulunabilir. Başarılı olduğunu iddia eden kişiler de başkaları tarafından başarısız kabul edilebilmektedir.
    Ne kadar güzel bir yazı yazarsanız yazın, herkesin farklı bir düşünme, yazma ve algılama tarzı olduğundan herkes meşrebine göre yorum yapacaktır.
    4-)Kitap okuma alışkanlığınızın olması güzel. Okumaya devam.
    5-)Bir hikaye/anı/makale yazarken amaç; hızlı bir şekilde yazıp, kontrol etmeden göndermek olmamalı. (Yazısını alel acele yazıp gönderdiği için hiç kimseye madalya takmıyorlar.)
    6-)Dikkatli, özenerek ve son kontrolleri de yaparak yazdığınızda güzel yazılar yazacağınıza emin olabilirsiniz.

  • Mehmet Bey, merhaba.

    Yazınızdan bazı alıntılar yaparak yazacaktım. Ancak yazınızı dikkatlice bir kez daha okuduğumda tamamını alıntı yaparak yazmam gerektiğini anladım. İşgüzarlık yapmamak adına bunu yapmıyorum. Yazdıklarınızın tamamına katılıyorum. İnanın ekleyecek/eleştirecek bir husus bulamadım.

    Standart veya farklı klavyelerle yazan müdavimlerin kaleme aldığı anılarda/yorumlarda yapılan maddi harf ya da imla kuralı hatalarına öyle çok da takılmış değilim. Dikkatli/özenli yazmanın kime ne zararı var? Bizler roman yazarı ya da edebiyat profesörü olmak zorunda değiliz.

    Benim takıldığım noktalar:
    Anlatım bozukluğu, cümle sonlarına nokta konmaması, hangi cümlenin nerede başlayıp nerede bittiğinin bilinmemesi, gerekli özenin gösterilmemesi, sadece yazmış olmak için yazarak kendi ismini ve yazısını internet ortamında görüp egosunu tatmin etmek vs.

    Unutmadan bir noktaya daha işaret edeyim:
    Yine bazı müdavimler yazılarında yabancı dilde kelimeler kullanmış. (Örnek vereyim: Return yaptık, lounge gittik vs.) Herkes yabancı dil bilmek zorunda değil. Yabancı dilde bir kelime yazılacaksa (ki yazılmaması taraftarıyım) yabancı dil bilmeyenleri de düşünerek o sözcüğün Türkçe anlamını parantez içinde yazmanın doğru bir davranış olacağını düşünüyorum.

    Yazdığım ilk yazıdan bu yana birçok müdavimin yazısına gerekli özeni gösterdiğini, dikkat ettiğini görmek güzel.

    Yazdığım yazıları herkes kendi meşrebine göre değerlendirip algılayacağından, bazı müdavimlerin eleştirilerine ise hiç takılmıyorum. Olayı kişiselleştirmemek için bazı yorumları es geçiyorum.

    Yapacağımız bir işi daha güzel yapmak için neden uğraşmayalım, bu çok mu zor? Kendimize değer verdiğimiz gibi okuyanlara da değer verdiğimizi gösterelim. Yoksa bazı müdavimlerin dediği gibi “beğenmiyorsan ya da işine gelmiyorsa okuma; git başka siteleri oku” mantığını da site yönetimi ile birçok müdavimimizin de kabul edeceğini sanmıyorum.

    Biraz özen ve dikkatle tüm sorunlar aşılabilir.

    Saygılarımla.

  • Ben söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama kesinlikle, %99 oranında Adeniz hocama katılıyorum. Ukrayna/Lviv’de geçirdiğim bi maceram ile bunu desteklemek istiyorum. Metro clup’a birlikte gittiğim Ukraynalı arkadaşlarla görünce utancımdan yerin dibine girmiştim. Arkadaşlar hepimiz insanız ve cinsellik ihtiyaç. Kimsenin buna bişey dediği yok ama türk değil ne olursan ol haddini ve sınırını aşmadan, saygılı ve seviyeli bir şekilde yaklaşırsanız, karşınızdaki orospu bile olsa bir insan olduğunu unutmazssanız başarıyı elde edersiniz. Ve sonuç olarak ne olur biliyor musunuz? Hem siz hem ülkeniz kazanır. Neyse olaya gelmek istiyorum. biz bara girdiğimiz esnada, kızın biri bağırarak çıkıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken baktık kızın sevgilisi orda bir adamı sıkıştırmış hesap sorarcasına konuşmaya çalışıyordu, bizim ukraynalılar durumu bana translate ettiler ve durum şu; bizim Türk, kız, sevgilisiyle dans ederken arkadan kızı taciz etmiş. Ve pişkin pişkin erkek arkadaşına yarı buçuk ingilizce ile “sen adam değilsin, o, bana bakıyor gibi cümleler kuruyor” yani hem suçlu hem güçlü. aynı barda başka bir Türk arkadaşı izliyorum. aşağılamak gibi olmasın ama tam bir kro.(bu sözüm yanlış anlaşılmasın herifi görseniz hak verirdiniz) önce 2 dans eden kıza yanaşıyor ilk başta birinciyi deniyor o itince, hemen yanındaki kız arkadaşını deniyor ve bildiğin salça oluyor. kızlar başka yere kaçıyorlar bu pezevenk yakasından düşmüyor kızların. ve daha niceleri 1 gece içinde oluyor. düşünsenize ne haldeyiz orda? hata pegasus’un. bedava bilet yapıp Adeniz kardeşin dediği gibi 300 lirasını cebine koyan giderse olacağı bu. ben o barda hayretler içinde kalmıştım. hostele döndüğümde 2 Türk genç vardı. daha yeni girmişlerid otele ve ağlayıp sızlıyorlardı. hayrdır dedim? bana bugün bi bok yapamadık falan fistan laflar ettiler. işin garibi bu adamlarla türkler hakkındaki düşüncelerimi söyledim evet abi haklısın falan dediler ama ertesi gün benim ukraynalı arkadaşı yatağa atmak için diğer çocuk salondaki kanepede yatmayı tercih etti. ve benim ukraynalı arkadaşım bunlarla bir güzel dalgasını geçip bıraktı. sonra ikiside paşa paşa karısız kızsız ülkelerine döndüler. o arkadaşım bana dediği, ” sizin ülkenizden buraya sadece sex için geliyorlar. işin ilginç yanı kızlara yalan söyleyerek elde ediyorlar. yok evlenip türkiye’ye götürecem ayakları falan filan” dedi kız bana ve bir kez daha üzüldüğümde kız beni teselli etmek adına üzülme lafım meclisten dışarı dermiş gibi teselli etmeye çalıştı ama ne bilim ya kendi insanın olunca üzülüyorum. abicim italyanlarda abaza ispanyollarda abaza ama gidin bi bakın ya bizim gibi çirkefler mi? hovardalık diyorsunuz ya….lan adam gibi hovardalık yapın kız sizi istemiyorsa neden salça oluyorsunuz? bu böyle gelmiş böyle gider mantığı yapmayın. yüreğinde bi parça vatan sevgisi olan bir kişiyi bile bu yazımla değiştirebilirsem ülkem için hayır olacak buna eminim.

  • Herkese Merhaba,
    Sanirim herkes ayni noktada birlesti ve anlasti.Yazilarimizi daha dikkatli ,daha ozenli yazacagiz.Sayfa yoneticilerinin yazilarimizi redakte (duzeltme) etme gibi bir luksleri yok.Yazimizi gondermeden once mumkunse bir arkadasimiza okutursak ikinci bir kontrolden gecmis ve varsa eksiklikler duzelmis olur.
    Bir yabanci sehre gitmeden once herkes herkes detayli bir arastirma yapip,kisitli zamanda kisitli butce ile en iyi nasil eglenirim hesabini yapiyor.Ben internette, acikcasi fazla Turkce kaynak bulamadigim ve yeterli gormedigim icin yabanci siteleri de arastirma geregi duyarim.Inanin orada da benzer konular ( imla hatalari,anlatim bozukluklari )tartisilir durur.
    Yaziyi yazma amacimiz , bir sehirde yasadigimiz olaylari sadece anlatmak olmamali.Ayni zamanda okuyucuya onerilerde bulunmaliyiz.Cok suslu yazayim derken konunun da disina cikmamaliyiz.
    Gece hayatini seven insanlar olarak ,eglenecek yerler ,barlar,gece klupleri hakkinda detay bilgiler yeterli olur.Fazla detaya girmeye de gerek yok.
    Eglenme ve eglencenin dozunu kacirma sadece bizim insanimiza mahsus birsey degil.Eski Sovyet Cumhuriyet ulkelerinde bulunmadim.Turklerin oralarda kotu isim yapmasi tabii ki iyi birsey degil.Bunun aciklamasi oraya giden turist sayisinda bizimkilerin digerlerine gore fark atiyor olmasiyla aciklanabilir.Bir ornek vereyim, Dubai de kadinlar Hintli, Pakistanli erkeklerden mumkunse uzak dururlar.Onlar da orada kotu sohret yapmislar.
    Adeniz Hocam , haklisin eglenmek bir kultur isi.Bunun altyapisi olmayan insanlar bu isin suyunu cikarmakla kalmiyorlar ,sadece onlarin degil tum Turklerin adini karaliyorlar.Milli formayi serefle tasimanin disinda bizim icin bu konuda yapacak fazla birsey yok.
    Herkesin gecehayati renkli olsun…

  • Mehmet Hocam.

    “eglenmek bir kultur isi.Bunun altyapisi olmayan insanlar bu isin suyunu cikarmakla kalmiyorlar ,sadece onlarin degil tum Turklerin adini karaliyorlar.Milli formayi serefle tasimanin disinda bizim icin bu konuda yapacak fazla birsey yok” diyerek çok yerinde bir tespit yapmakla büyük bir alkışı hak ediyorsunuz.

  • Değerli müdavimler!

    Aşağıdaki yazı bilerek yanlış, anlamsız ve hatta kuralsız yazılmıştır. Göz zevkinizi okşayacağına eminim fakat öküz altında buzağı aramayın.

    akşam olun” ca garı aaramak içinbi gulübe git dik bi ma saya otruduk icgi lerimiz sööledik soona etraf dada gözle’ rimizgarı aramya başadı bide bak tıkki hepsi çokbi güzel ucube garılar parasıy nan deeelmi garda’ şım istedii iimizi al ırız … Türünde okuyana işkence edercesine yazan müdavimlerin Furkan kardeşimizin yazdığı “Bir Furkan Gezgin Klasiği” isimli yazı ile Mehmet isimli müdavimimizin yazdığı yorumları ders olarak okuması, hatta ezberlemesi gerekir. (Bu sözden sonra yine bana haksız saldırılar gelecek, ama ne yapalım; şövalyeliğe soyunduk bir kere.)

    Saygılarımla.

  • (Aşağıda yazdığım yorumda bahsedilen karakterdeki insanlar ve yaptıkları olaylar gerçek hayattan alınmış olup, yaşayan ya da ölmüş kişilerle olan herhangi bir benzerlik kesinlikle tesadüf değildir. Bu insanlar ve yaptıkları rezillikler tamamen gerçektir ancak kendileri bunun farkında bile değildir.)
    Bu yorumumu hiçbir kişi, kurum veya kuruluş kendi üstüne alınmasın.

    Tolgacan Hocam.

    Elinize, yüreğinize ve klavyenize sağlık. Yazdığınız yazıyı memnuniyetle okudum.

    Siz ve sizin gibi nice değerli müdavimler sayesinde Gecehayatı.biz sitesi nihayet düzgün kelimeler kullanılan bir site olmaya başladı. Yani kullanılan dil ile anlatımın içerik kalitesi artmaya başladı. Yanlış anlaşılmasın önceden de vardı ama yakın zamanda bu daha belirgin olmaya başladı. Bu nedenle benim de memnuniyetim kat be kat arttı.

    Yazınız ve fikirleriniz gayet güzel. Tamamına, tüm samimiyetimle katılıyorum. Ekleyecek bir husus yok.

    Benim her zaman kızarak bahsettiğim “eğlenmeyi bilmeyen; bilse de dozajını kaçıran, çakal-çukal takımı, ayak takımı, dangalak, şerefsiz, öküz hatta öküzoğlu öküz, insanlıktan ve medeniyetten nasibini almamış, karakteri oturmamış hatta oluşmamış” insanlardan birkaçı hakkında güzel örnekler vermişsiniz. Bu örnekleri yeterince çoğaltmak mümkün.

    Sevgilisiyle danseden kızı taciz ettikten sonra da laf atarak bayanın yanındaki erkeği aşağılamak, hor görmek, laf atarak sataşmak, hır gür çıkarmak/çıkarmaya çalışmak; karaktersizliğin, şerefsizliğin, öküzlüğün daniskasıdır. Burada yapılsa ortalık kan gölüne döner. Haksız mıyım? Bu, hangi karakterdeki bir insanın davranış biçimidir? Çok merak ettim. Bilen varsa bana detaylı olarak açıklasın lütfen.

    Sanırım onlar ayrı bir ırk. “Öküz Irkı”

    Evet, sert konuşuyorum. Bahsedilen insanlar benim ülkemin insanları ise bu ülkenin bir ferdi olarak sert konuşmaya hakkım var. Başka ülkenin insanları beni ilgilendirmez. Bana ne onlardan. Ben kendi ülkemin insanlarının düzgün davranıp davranmadığına, içlerindeki insanlık ve medeniyet duygusunun kalitesine bakarım. Öküz her zaman öküzdür; düzgün insan her zaman düzgün insandır. Bunun başka izah tarzı yok. (Bu arada öküzlere de ayıp oluyor ama ne yapayım.)

    Bu insanlar değil midir ki; çalışan, üreten, vergisini veren, komşularıyla, akrabalarıyla ailecek oturup güzel ahlaktan, güzel insanlıktan dem vuran, insanlara yararlı olmaktan bahseden, çoluk çocuğunu düzgün ve yararlı bir birey olarak yetiştirmeye gayret eden, yerde ekmek parçası görse “nimettir, ayak altında ezilmesin” diyerek alıp yükseğe koyan, vatan ve millet için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olan? Bunun cevabını siz verin.

    Bu arada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın adını “Milli Öğretim, İnsanlık ve Medeniyet Bakanlığı” olarak değiştirseler ve buna göre ders verip insanlara bu meziyetleri öğretseler çok iyi olacak gibime geliyor. Ama bunun da bir yararı olacağını zannetmiyorum çünkü okul öğretir; aile eğitir. Yani eğitim şart. Şart olan eğitimin ailede başlaması gerekiyor.

    Tolgacan Hocam.

    Yorumunuzun son cümlesini izninizle naçizane fikrime göre uyarlayarak yazmak istiyorum.
    Yüreğinde bir parça vatan sevgisi ve insanlık olan karaktersiz bir kişiyi bile yazılarımızla, fikirlerimizle değiştirebilirsek ülkemiz için hayır olacak; buna eminiz.

    Son olarak, kusura bakmaz ve ukalalık olarak algılamazsanız (herkes yabancı dil bilemeyeceğinden) “Translate ettiler” yerine “çevirdiler/tercüme ettiler” deseydiniz bence çok daha şık olurdu.

    Saygılarımla.

  • Vallahi hocam bizim burdaki asil kardeşlerimiz güzel Türkçe deilde sarışınmı esmermi uzunmu kısamı hangi saatte nekadara kapatır bilgisini edinme amaçlı bu siteyi ziyaret ediyorlar düşüncesi ile açtığın konuya yorumumu yapıyorum:)) kızma ama bana güzel Türkçe yada imla hatalarından çok bu siteden nekadar bilgi edinirim oraya gittiğimde burdaki arkadaşlardan aldığım bilgi ile neler yapa bilirim vs vs bu gibi şeyler gerekiyor.. sonuç itibari ile ordaki hatunla güzel türkçe sohbeti etmiycez :)) sağolsun tecrübesi olan ama ama herşeyi kural hatalı yazan asil arkadaşlarımdanda büyük bilgi edindim :)) bundan güzel bişey olabilirmi diye demekten kendimi alamıyorum bu yüzden (Yani demek istediğim bana bilgiyi aktaranın yazı şekli deilde bana vereceği bilgi değerlidir) umarım seni inciltmez bu düşünce tarzım adeniz hocam..

  • Meno Hocam’a cevaben bu yaziyi kaleme aliyorum(Aslinda kalem kullandigimdan degil de sozgelisi)
    Belirttiginiz gibi “kızma ama bana güzel Türkçe yada imla hatalarından çok bu siteden nekadar bilgi edinirim oraya gittiğimde burdaki arkadaşlardan aldığım bilgi ile neler yapa bilirim vs vs bu gibi şeyler gerekiyor..” cumlesinde asil olan bilgi ise bilgiyi ne kadar anlasilir aldigin cok cok onemlidir.Ornek verirsem: bir adres sordun birisine.Adres sordugun kisi adresi biliyor ama tarif edemiyorsa ne kiymeti var.Seni tamamen yaniltip farkli yonlere sevkedebilir.Bizim en buyuk eksikliklerimizden birisi de bu.Ankara’yi bilenler icin ornek vereyim.Kizilay’dan Kavaklidere ‘ye nasil gidilir diye sordugumuz kisilerin bizi Dikmen’e gondermesi buyuk olasilik.Bu yuzden hep ya yolumuzu kaybettik,ya paramizi,ya da zamanimizi.Dikkat edersen herkes tecrubelerini paylassin ama duzgun cumlelerle dememiz bosa degil.Burada okuyucuyu da dusunmek gerekir.Onlarin keyifle okuyacagi yaziler olsa fena mi olur?Size bu yuzden katilamiyorum.

Kategoriler