PATTAYA’DA ONSEKİZ GÜN – HIGH SCORE :) (AĞUSTOS – EYLÜL 2017 /( monoblaine34)

Merhaba değerli arkadaşlar,

bu sitede daha önce 2017 yılının Mart ve Haziran aylarında yapmış olduğum Pattaya tatillerinin yazılarını paylaşmıştım, şimdi ise yine 2017 yılının Ağustos ve Eylül aylarında yapmış olduğum, on sekiz günlük Pattaya tatilinde yaşadığım maceraları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu tatil 2017 yılındaki üçüncü ve son, toplamda da beşinci Pattaya tatilim oldu. Ayrıca yazıyı yazdığım tarih itibariyle de iki kez daha gidip geldim, kısmetse onların yazılarını da daha sonra göndereceğim 🙂

Bu arada bir önceki yazıma yapılan yorumlara verdiğim cevaplar bir süre sonra yayınlanmamaya başladı, sebebini bilemiyorum, mantıklı bir açıklaması olduğunu ümit ediyorum, bu yüzden o yazıya yorum yapıp cevap alamayan arkadaşlardan özür diliyorum, benden kaynaklanan bir durum değil, birkaç kez denedim ama cevaplarım tekrar tekrar çıkmayınca bende vazgeçtim.
Uçak biletini THY’den kampanya zamanı 2050 TL’ye almıştım, (şu an ağustos ayı için THY 5600 lira fiyat veriyor şaka gibi gerçekten) otel konusunda ise, üç ayrı otelde kaldım; Soi Diana’da LK Metropol ve LK Residence; Jomtien’de de Costa Village Pool Villa, otellerle ilgili açıklamaları aşağıda yeri geldikçe yapacağım.
Daha önceki yazılarımda yer verdiğim için tekrara düşmemek açısından havaalanı transferi, telefon hattı, yemek yenecek yerler vb. gibi konuları atlayarak direk malum mevzulara geçeceğim. 🙂 Bu konularda bilgi almak isteyen arkadaşlar “Pattaya sekiz gece – Mart 2017” ve “On yedi gün on yedi gece Pattaya – Haziran 2017” başlıklı yazılarıma bakabilirler.
THY’nin uçağı Bangkok’a sabah 9.30 gibi indiği için öğlen 12’de LK Metropol Oteli’ne ulaştım. Agoda’dan standart balkonlu oda için rezervasyon yaptırmıştım, gecesi 170-180 TL civarıydı yanlış hatırlamıyorsam, ancak adamlar bana herhangi bir fark istemeden superior balkonlu odayı verdiler. Herhalde birçok kez LK otellerinde kaldığım için böyle bir güzellik yaptılar. Odayı çok beğendim, oldukça genişti, iki balkonu, mutfağı falan vardı, eşyalarda gayet şıktı, gelen hemen tüm misafirlerimde bayağı beğendiler… 🙂 Erken gelmeme karşın oda müsaitti, hiç beklemeden girişimi yaptım, eşyalarımı bıraktıktan sonra da dışarı çıktım. Hem Pattaya’da hem de Bangkok’ta daha önce o meşhur masaj salonlarına hiç gitmemiştim, vakitte erkendi, bende açılışı Soi Honey’deki, Honey Body Massage Salonu’nda yapmaya karar verdim. İçeride hatunlar fiyatlarına göre ayrılmış bir şekilde oturuyorlardı, en pahalı gruptakiler 2500 bahttı, ben oradan bir tane etine dolgun bir yavru seçtim. Beraber odaya çıktık, odada bir jakuzi, bir şişme yer yatağı, bir de normal yatak vardı, televizyon açıktı, ayrıca garsonlar odaya içecek servisi de yapıyorlardı. Konsepti bayağı beğendim yani. Hatun önce beni jakuzi de bir güzel yıkadı, ardından şişme yer yatağına geçtik, masaj faslı burada oluyordu, hem kendi vücudunu hem de benim vücudumu kaygan bir maddeyle kaplayıp, nuru masaj (vücut vücuda :)) dedikleri erotik bir masaj yapmaya başladı. Üzerimde ileri geri kayıyordu falan, çok hoşuma gitti, en son olarak da normal yatağa geçtik, burada hangi faslın gerçekleştiğini söylememe gerek yok sanırım. Genel olarak memnun kaldım diyebilirim, tek sevmediğim nokta hatunun saksoyu prezervatifle yapması oldu. Prezervatifli saksoyu da hiç sevmem, çok ısrar ettim, ekstra para vereyim falan dedim ama hatun kabul etmedi.

İlk gün açılışı masaj salonunda yaptıktan sonra, akşam Pattaya’daki kadrolu elemanım May ile buluştum. Her zamanki gibi Walking St.’de eğlendikten sonra otele dönüp geceyi birlikte geçirdik. İlk defa yaptığım bir şey değildi, ancak yine de aynı gün içinde iki ayrı hatunla birlikte olmak gerçekten ilginç bir deneyim oluyor. Ertesi akşam ise Insomnia’dan bir hatun aldım, 2000 baht ödedim tüm gece için, hoş bir kızdı, güzel bir gece geçirdim. Üçüncü geceyi yine May ile geçirdim, dördüncü gece ise mola verdim, arada dinlenmek güç toplamak lazım tabi ki 🙂
Beşinci gece şimdi maalesef kapanan D Clup’a gittim Walking St.’de, orada bir gece önce tanıştığım, Pong adında, seksi bir dansçı hatun vardı. Neyse bunu masama davet ettim, içki falan ısmarladım, muhabbet ederken bir arkadaşını yanımıza çağırdı ve benden ona da içki ısmarlamamı rica etti. Kızı açıkçası pek beğenmedim ancak Pong’un hatırına ona da içki ısmarladım. İyi ki de ısmarlamışım dedim sonradan, kız çok güzel değildi ama Pong ile bir araya geldiklerinde ateşle barut misali müthiş bir tepkime meydana getiriyorlardı. Defalarca öpüştüler falan, benim aklım başımdan gitti, ikisini birden almaya karar verdim. Long time için üçer bin bahtta anlaştık, ayrıca sekiz yüzer bahtta barfine, toplamda 7600 baht bayıldım yani. Kulüpten çıktıktan sonra benim favori mekanım The Stones House’da biraz eğlendik, bu arada enteresan bir olay oldu, orada bunların bir arkadaşıyla karşılaştık, bu kızda batılı bir çiftle gelmiş kulübe, adam 40’lı, kadın ise 30’lu yaşlardaydı, yuh artık dedim, tamam bizde yiyoruz bu haltı da, insan karısıyla da yapar mı yahu, kadın bir ara bunların arkadaşını dudağından öptü falan, başımıza taş yağacak dedim içimden 🙂
Kulüpten çıktıktan sonra kızları otele götürdüm, Pattaya’da daha önce de bir defa iki kız almıştım ama fazla birbirlerine dokunmamışlardı, daha çok duo tarzı bir deneyimdi, bu seferkisi ise tam anlamıyla üçlü, threesome tarzında bir deneyimdi. Zaten D Clup’tan önce çalıştıkları Living Dolls adlı bir kulüpte de lezbo şovu yapıyorlamış, bayağı deneyimlilerdi yani, birbirlerini yalama falan, her şeyi yaptılar, ilk önce beraber banyo yaptık, diğer kız daha küvetteyken saksoya başlamıştı. Sonra yatağa geçtik, neyse daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum, bildiğiniz konulu film çektik, öyle söyleyeyim 🙂 ödediğim 7600 baht son kuruşuna kadar helal olsun dedim içimden. İşimizi bitirdikten sonra balkona geçip oturduk, bunlar sabah 7’ye kadar hiç durmadan içip sohbet ettiler. Arada bana yarım yamalak İngilizce ne konuştuklarını falan anlatmaya çalışıyorlardı, daha önce fark etmemiştim ama, diğer kızın kafa baya iyiydi, acaba kurudan da mı çekti bu dedim içimden, gözümü ayırmadım üzerinden, malum balkondayız, dengesini kaybedip düşer diye korktum biraz. Sabah 7 gibi yattık, ben her zamanki gibi yatağa üç tane yastık koyup ortaya geçtim, kızlardan birini sağıma birini de soluma aldım, sarılıp mışıl mışıl uyuduk. Bir erkek hayatta daha ne ister bilmiyorum valla 🙂 Pattaya’da birçok unutulmaz gece geçirdim, ancak bu belki de en iyisiydi.

Ertesi gece, yani altıncı gece Iron Clup’a gittim, yine Walking St.’de, bir önceki tatilimde bu kulübe bir kez gitmiştim, kız almamıştım ancak içerdeki hatunların kalitesi dikkatimi çekmişti, alabileceğim çok sayıda kız vardı, bende birkaç gece gider her gece başka bir tanesini denerim diye düşünmüştüm. O gece Oh adında, güzel yüzlü, etine dolgun, büyük göğüslü, busty diye tabir edilen tipte bir kız aldım, üçbin baht short time için, bin bahtta barfine ödedim. Otele gitmeden önce Kiss Food&Drink’te yemek yiyip biraz sohbet ettik. Kızın aynı kulüpte tanıştığı, Hong Kong’lu bir sevgilisi varmış daha önceden, adam herhalde buna para gönderiyormuş, bir süre kulüpte çalışmamış falan, evlenmeyi düşünüyorlarmış, ancak şimdi ayrılmışlar. Adam için üzüldüm biraz, kim bilir ne kadar para gönderdi kıza, malum işlerden uzak tutmak için, ayrılır ayrılmaz hemen soluğu kulüpte almış kız. Neyse otele geçtik, harika bir vücudu vardı hatunun, finalde doggy’ye aldım bunu zaten, Hong Kong’a selamlar dedim içimden 🙂
Yedinci gece yine Iron’a gittim, o gece başka bir kızı almayı planlıyordum, tam kızı masama çağıracaktım ki, Oh beni gördü, hemen yanıma damladı tabii. Neyse bir içki ısmarladım, dedim ben başka bir kızı alacağım, söz daha sonra tekrar gelip seni alacağım falan, ama karı gitmiyo, en sonunda demesin mi beni almıyorsan barfine’ımı öde, kulüpte kalmak istemiyorum, evime gideceğim. Ben tabi kabul etmedim, bu da yalandan sinirlenir gibi yapıp kalktı gitti, öyle numaracılar ki, sanki benim başka bir kızı almama çok bozulmuş gibisinden. Halbuki birkaç gün sonra tekrar kulübe geldiğimde Koreli bir elemanla çıkarken gördüm onu 🙂
Neyse Oh gittikten sonra ben diğer kızı masama davet ettim, Pattaya’da rastladığım en tatlı, en güzel yüzlü kızlardan biriydi şimdiye kadar, bir-iki içkiden sonra da otelime gelir misin diye sordum. Kız da demesin mi ben müşterilerle dışarı çıkmıyorum, çok şaşırdım, ilk defa böyle bir şey başıma geliyordu. Sanırım daha çok erkek arkadaşı falan olan kızlar hani müşterilerle dışarı çıkmıyorlarmış ta, sadece içki falan içiyorlarmış. E güzel kardeşim madem kız arkadaşına bu kadar sahip çıkıyorsun, hiç kulüpte çalıştırma o zaman, tamam kız müşterilerle dışarı çıkmıyor da (bence orası da şüpheli) kulüpte de pek doğru bir iş yapmıyor ki, bir kucaktan kalkıp başka bir kucağa oturuyordu walla 🙂
Velhasıl bu kız olmayınca oranın Mamasanıyla oturduk, (oraya gide gele karıyla kanka olmuştum, ona da içki ısmarlıyordum ara sıra) sahneden kız bakmaya başladık. Kadın şu long time gelir, şu gelmez falan diye gösteriyordu bana, bende daha çok kulübün kapısında duran, bazen de sahneye çıkan, favori listemdeki bir kızı çağırdım masama, bir içki ısmarladım, bu seferde bu demesin mi, sadece short time, ayrıca saat çok geç oldu, otele gelemem, üst kattaki odada beraber olabiliriz… Tabi ki kabul etmedim, resmen fenalık geldi, hesabı ödeyip çıktım bende. Saatte üçe geliyordu, go go’lar birazdan kapanacaktı, bende Skyfall’a gidip, benim bir diğer kadrolu elemanım Nong’u alıp otele götürdüm. Yedinci gece de böyle geçti.
Sekizinci geceyi de yine May ile geçirdikten sonra otelden çıkış yaptım, Jomtien’deki Costa Village Pool Villa oteline geçtim. Burada iki gece kaldım, ilk geceyi May ile ikinci geceyi de Infinity’den aldığım bir hatunla geçirdim. Burada niye kaldığımı açıklayayım 🙂 odaların hepsinin kendine ait bahçesi, terası ve havuzu vardı, özellikle bahçe ve havuzun etrafındaki duvar oldukça yüksek olduğu için dışarıdan görülmesi imkansızdı. Yani açık hava, outdoor fantazisi için çok uygundu 🙂 Gecesi 350-400 lira falandı yanlış hatırlamıyorsam, dekorasyonu bizim Ege’deki tatil köylerine benziyordu, sahile falan da çok yakındı. Tek olumsuz yanı sahile giden etrafı boş arsalarla çevrili dar yolda her daim kalabalık bir köpek çetesinin beklemesiydi. Ha bir de havuzu çok küçük ama benim maksadım başka olduğu için çok sorun olmadı, işimi fazlasıyla gördü 🙂 Taksiyle 200 bahta Walking St.’ye gidilebiliyor, ayrıca baht bus’larda var.
Jomtien’de iki gece geçirdikten sonra tekrar merkeze, LK Residence Oteline döndüm, kalan sekiz geceyi burada geçirdim. Burada da ilk başta superior oda rezerve etmiştim Agoda’dan, bu sefer farkı cebimden verip süit odada kaldım, gecesi 260 liraya falan geldi yanlış hatırlamıyorsam. Otelde 4’üncü ve 8’inci katta iki tane süit oda vardı, 4’üncü kattakinde eşyalar daha yeniydi, ancak 8’inci kattakinde deniz manzarası vardı, ben 8’inci kattakini tercih ettim.  Neyse bir gün ve geceyi, bir masaj salonunda tanıştığım (normal masaj salonu tabii, Honey gibi değil) bir kızla geçirdim, birlikte Hakikat Tapınağı’na (Sanctuary of Truth) gittik, yani gerçekten çok güzel bir yapı tabii ki, ilk kez böyle bir şey görsem bayağı etkilenirdim ama, daha önce hem Kamboçya’daki Angkor tapınaklarına, hem de Bangkok’taki belli başlı tapınaklara gittiğim için beni çok fazla etkilemedi. Pattaya’ya ve Tayland’a ilk gidişinizse çok beğeneceğinizden eminim tabii. Kıza gelince 20 yaşında, tam bir çıtırdı, işinde de oldukça ehildi 🙂 bir ara odada birlikte TV seyrediyorduk, bunun telefonu çaldı, telefonda yanımdaydı, baktım James diye biri arıyor, ne yapayım uzattım kıza, bu Pattaya kızlarına kesinlikle güven olmaz dedim içimden. Ha tabii insanları acımasızca yargılamış gibi olmak istemem, sonuçta oradaki hiçbir kadının gerçekten isteyerek bu işi yaptığını düşünmüyorum, daha çok şartlar onları buna zorluyor. Genelde küçük yaşta anne olup, sevgilileri veya eşleri bunları terk edince, üstüne bir de ailelerine de bakmaları gerektiği için bu yola giriyorlar. Tabii bunlar aynı anda birden çok erkeği idare etmelerini, adamları seviyorum diye kandırıp paralarını almalarını haklı çıkarmaz.
Kalan günlerde bir geceyi May ile, birer geceyi de LK Metro’daki Bachelor ve Paradise kulüplerinden aldığım kızlarla geçirdim. Bachelor’dan aldığım kıza dört bin, Paradise’tan aldığım kıza ise üç bin baht verdim long time için. Bachelor’daki çok çıtı pıtı, minyon tipli bir kızdı, genelde tercih ettiğim etine dolgun, busty’lerden sonra farklı bir deneyim oldu. 🙂  Muamelesi biraz zayıftı yalnız. Paradise’tan aldığım kız ise bayağı ateşliydi, her yola geliyordu walla 🙂 Bir de Sabai Dai adlı masaj salonuna gittim, Kuzey Pattaya tarafında, ilk gün gittiğim Honey’den daha lüks bir yerdi. Yine hatunlar fiyatlarına göre oturuyorlardı, oldukça güzel bir kızı seçtim, hani orada en makbul kabul edilen, uzun boylu, beyaz tenli tipte, ancak hatunun muamelesi Honey’deki hatun kadar iyi değildi, banyo ve masaj fasıllarını çok çabuk geçti, vuruşma kısmı hoşuma gitti sadece, tabi bunda tavandaki aynanın da rolü oldu biraz 🙂
Evet bu tatilde böyle geçti, şimdiye kadarki en bol gollü (12-0) tatildi, izinlerimi bitirdiğim için maalesef 2017’de bir daha Pattaya tatili yapamadım ancak bu yıl, Şubat ve Nisan aylarında iki kez daha gitme fırsatını buldum. İnşallah onların yazılarını da yazıp göndereceğim. Bir sonraki tatil için planım Ağustos ayı, malum Kurban Bayramıyla birleştireceğim, kurdaki artış herkes gibi beni de endişelendiriyor, şu an için yine de tatillerime devam edebilecek durumdayım çok şükür, inşallah düzelir her şey…