Gece Hayatı

Amsterdam (vintage)

Herkese selam beyler. Bu yazımda Avrupa’nın özgürlük cenneti Amsterdam’ı tanıtacağım. Müzeleri, parkları, peynirleri, değirmenleri vs gibi şeylerden tabi ki de bahsetmeyeceğim. Manyak mıyım olm, olayımız belli 🙂
Düşeşe uçak bileti düşürebilirsiniz. Çakal pegasus günde bir olan seferini ikiye çıkarmış ve fiyatları da kol gibi yapmış. KLM ile gidilir daha iyi.
Beyler, Amsterdam Schipol hava alanına vardığımız gibi yer altından tren ile Merkeze ulaşıyoruz. yaklaşık 20 dk sürüyor trenle.
Kaldığım hostel Flying Pig. Avrupa’da birkaç kez ödül almış bir hosteldir. Başka yere sakın bakmayın. Merkezin dibinde, her yere yürüyerek 1 dakika Ortamından tutun da personeline kadar herşey harika. Aynı odada kızlı erkekli kalınıyor. Eğer İngilizceniz iyiyse hostelde de iş tutabilirsiniz.Kahvaltı bile var nutellalı yımırtalı.

Asıl mevzuya gelelim. Red Light District bölgesini istemeseniz de buluyorsunuz. Tek posta 50 €. Fiyat Ukrayna’ya göre çok pahalı ama ablalar çok iyi. Pazarlık kesinlikle yapılmıyor. Denemeyin.

Odada sakın bir arıza yapmayın. Direkt polise bağlı olan alarmları var. Odalarındaki ambians çok iyi. Kıpkırmızı neon ışıklı, mis gibi parfüm kokuyor. Orada işinizi bitirdikten sonra bir coffee shopa uğramak gerekiyor. Şehir merkezinde ise Hollanda’lılar turistleri hiç sallamıyor. Gündüz mekandan bir iş çıkmaz bize. Geceye az sonra değineceğim. Coffee shoplarda çok güzel kahveler var 🙂 Kahvenizi alıp bir güzel mayıştıktan sonra yine merkezde dilim Pizza satan yerden karnınızı doyurabilirsiniz. Bu kahveler karnı çok acıktırır ve canınızı çok tatlı çektirir.

KeizersgrachtReguliersgrachtAmsterdam
Gece takılması için ise ben Supperclub’a ve Air’e takıldım. Rusya’daki ve Ukrayna’daki gibi bistro alıp şişe açtırmak afedersiniz büzük ister bu mekanlarda. Efendi gibi alın vodkanızı için. Sonra hesap geldiğinde üzülmeyin. Bu diskolardan bir şey kaldırabilir miyim derseniz tamamen sizin becerinize bağlı. Ama zor. Anca mekanda dans eder iki koklaşırsınız.
Hollandalılar ırk olarak slavlara benziyor. Hepsi en düşük upper intermediate seviyesinde İngilizce biliyor. Şehirde kimse kimseye karışmıyor. Bir kere bile olay çıktığını görmedim.
Gidilince görülmesi gereken mekanlardan en önemlisi;Sex Theatre. Adı üstünde. Canlı seks tiyatrosu işte. Bir görmekte fayda var.
Beyler değinmek istediğim birkaç şey var.
Bu ülkede seks, hafif uyuşturucu, kumar serbest. Bizim ülkemizde ise bunları andığın anda kafirsin. Orada hiçbir zaman tecavüz, gasp, sübyancılık, nekrofili gibi şeyleri göremezsiniz.

İnsanlar bokunu çıkarmıyorlar. Gelen turistler ise herhangi bir taşkınlık yapmaya cesaret edemiyorlar. Sokakta bağırarak konuşan şu garılara bak amuğagoyim diye konuşan bir tek maalesef biz Türkler.
Medeniyet olarak bizden en az 100 yıl ileride bir ülke olan Hollanda’yı herkesin ömründe bir kere görmesini dilerim.
Amsterdam’a gitmişken Gouda Peyniri, Lale Soğanı ve maksimum bir gün ayırarak Rotterdam’ı görmeyi unutmayın.
Herkese sevgiler.

Amsterdam (vintage) yazısını sitemize gönderen vintage  isimli müdavimimize Teşekkürü bir borç biliriz. Sizde makale göndermek isterseniz lütfen gecehayati.biz@gmail.com adresine mail atınız.

Yorum

  • Hocam bizim ülkemizde direk kafirsin cümlesine bayıldım. Benzer bir hikayede gezilecekyerler.biz sitesinde vardı.

    Amsterdam gerçekten gezilecek bir şehir.

  • Ah amsterdam ah!!! 7-8 kez gittigim bu sehirden her seferinde uzulerek ayrilmisimdir. Gidecek olanlara birkac tavsiye verebilirim; exchange isini TRde halledin, euro lazim olacak, oteller inanilmaz pahali ama merkezi diye bir kavram yok her gidisimde ozenle kaybolur sonra farkinda olmadan bulurdum kaldigim yeri. Uzerinizde kahve ile dolasmayin, yasak. Red light’ta 50 euro-15dk. Aldanmayin hatuna parayi alir sonra cok umarsiz davranirlar o yuzden girmeden konusun nasil takilmak istediginizi bu cok onemli. Sunu unutmayin her ulkenin firlamasi orada ve cebinde parasi var, ogrenci olanlari saymiyorum bile orada okumak kulfetli cunku o yuzden mekandan kiz kaldirmak tamamen tipinize, eglenceli olmaniza ve tabiki ingilizcenize bagli. Bunlardan 2si yoksa gun sayisi x 50 euro diye hesap yapin gitmeden. Ajax ve heineken muzeleri, madame tussauds gorulmeli, nehir turu yapilmali, sex muzesi ve tiyotrosuna gidilmeli, cin restorani ayarladiginiz hatun icin guzel olur oneririm butik restoranlar da cok guzel o yuzden gezip dolasirken bakmayin gorun bir cok ilginc yere rast gelebilirsiniz. Bu arada giderken tr’den sigara alipta gidin orda pahali ayrica coffee shoplarda sigara yasak iceride sigara yakmayin. Gidenlere eglenceli bir tatil diliyorum.

  • 5 yıl sonra okudum yazınızı. Gerçekleri yazmışsınız. Eskiden Dam Meydanın da çok gezerdim. Türkler “garılar nerde garılar?” derdi. “Ne garısı?” derdim.
    Bunlara “kocasının yanında tuttuğunu götür” demişler

Kategoriler