Tayland Slav (BABAALİ) Vol. 1

SLAVIN ADI, TAYLANDIN TADI (BABAALİ)
Arkadaşlar herkese selamlar, ben Ali nam-ı diğer BABAALİ, beni önceki yazılarımdan tanıyan herkese selamlar. Bu yazım daha önceki sıkıcı anılarımla sizi boğduğum yazılarımdan biraz farklı olacak. Gerçi son gezim ile ilgi yazdıklarım neredeyse hazır da bakalım çok sıkılmazsanız gönderirim.

Sizlere bu yazımda Tayland ve pattaya hakkında genel bilgiler ve yorumlarda bayağı bir tartışılacak konular vermeye çalışacağım. O zaman yazılar yazılsın, çatışmalar başlasın. Öncelikli konumuz tabi ki de Thaili kızların güzellikleri v.s Slav kızların güzellikleri round 1 diye başlayalım. Daha önce yazdığım gibi slav kızların güzellik oranı thaili kızların güzellik oranına göre tabii ki de çok çok fazla kabul fakat tüm thaili kızlara yok maymun, yok çok çirkin, yok kısa boylu, yok kokuyor diyerek yukarıdan aşağı tümüne yani alayına çirkin demek tabiki de ultra saçmalık. Bunu böyle düşünenlerin ya o taraflara hiç gitmedikleri ya da gerçekten güzeli çirkinden ayırma yetilerinin olmadığını varsayıyorum. Oraya gidipte güzellerden yüz bulamayıp alayına çok çirkin demek tabiki de saçmalık.

Yoksa 1.80 lik beyaz tenli su gibi tai kızları bulmak öyle sanıldığı gibi çok çok zor değil. Beceriksiz olup bulamayıp, nerede bulunur, öyle bir dünya yok diyenlerde var. Onu diyen aslan parçası, git Bangkok a bed supper club a, celavi, rca onyx veya route 66 ya gir, git pattaya ya Hollywood, differ veya herkesin yazdığı gibi git sapphire e, buakhodaki lady love a (aynı grup zaten), phuketteysen git illuzion un üst localarına, Hollywood disco nun localarına (evet localarına yanlış okumadın çünkü o dediğin kızlar dans pistinin ortasındaki desklerde veya facebookta mekanların sayfalarındaki fotoğraflarda çekmelerine izin vermedikleri için oralarda da bulamazsın) veya karon veya kato beach deki özel plaj partilerine giderekte bulabilirsin.

Bu kızları görünce ağzın açık kalır, seçip beğenip almaya kalkarsın ama o kızlarla konuşma cesaretin, yeteneğin veya çok paran yoksa alamazsın.

Tabiki bu saydıklarıma gidince bir forsage daki, saxon daki, itaka ve ibiza daki, next clubtaki veya moskova pasha clubtaki gibi yüksek güzellik oranları (oran yani tüme göre olan miktar, yoksa belki daha güzelleri bile olabilir) beklemeyin ama kesin olarak çok iyidir, size bu yazdığım mekandaki kızların en az yüzde onu çok iyidir alın güzelce giydirin koyun pasha ya, forsage a gelen ilgiye bakın. Fakat bu kızları görmeyi ve ayırt etmeyi beceremeyip alayına çirkin derseniz işte orada bir güzel sıvazlar çölde kutup ayısı çıksa karşınıza şaşırmazsınız. Yoksa daha önce yazdığım gibi esmerlerden ve kumrallardan hoşlanmıyorsan veya çekik gözlü kızlara bir antipatin varsa ve sadece orijinal sarışın, renkli gözlü arıyorsan burada ne işin var genco.

Öyle bir model yok buralarda genetik olarak ve bunu bilemeyecek kadar cahil olamazsın diye ümit ediyorum. O kadar cahilsen de muhabbetim sana değil küsüp başımıza dert olma. Aynı olay slav kızları içinde geçerli, 16 ve 17 yaşında hepimizin deli değil ultra delikanlı olduğumuz zamanlar, iki yaz o zamanlarda Ankara da iş bulamayıp Antalya kemer de otellerde çalıştığımda başlayan slav kızlarla ilişkim ve o zamanlardan beri slavlarla çok vakit geçirmiş, uzun ilişkiler yaşamış, kiev, odessa defalarca onun dışında minsk, moskova, st Petersburg a gitmiş, yaz tatillerini çoğunuz gibi Antalya ve çevre ilçelerinde geçirmiş, ülkemiz gece alemlerini az da olsa bilen bir kardeşiniz olarak slavlarında hepsine para göz demekte haksızlık. Slavlarda ilk başlarda canı yakın olanı bulmak çok zor veya slavlarla yakın ilişki kurmak taililere göre on kata daha fazla zor ve ciddi efor gerekiyor denilse tamam. Onun dışında zaten thaili kızlardaki bu cana yakınlığı gördükten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmuyor.

Tamamen şımarıyorsunuz ve belli bir süre sonra bu kadar çok efor sarf etmenin gereksiz olduğu fikrine alışıyorsunuz. Veya bu kadar efor sarf ettikten sonra aynı hatta daha fazla değeri ve ilgi alakayı geçicide olsa karşıdan görünce güzelliğin gerçekten size değer verildiğinde tamamlandığını anlıyorsunuz. Şimdi bununla beraber onbinlerce km yolu sadece taili kızların cana yakınlığı ve muhabbeti için gitmiyoruz tabiki de.

Bir de bütün bunların dışında o paraya burada alemin kralını yapar, yerim içerim diyen mi ararsın yok orada harcayacağın parayı gel avrupada ne biliyim yok Amsterdam, yok Frankfurt almanya da veya başka ülkelerde harca kral olursun diyenlerde var.

Siz gidin kardeşim gitme diyen mi var veya kal alemini yap yapma diyen mi var veya ikisini birden yap, burada kaldığında alemini yap oraya gittiğinde ne istiyorsan onu yap. İlla ki niye birini yaparken diğerini bıraktırmaya çalışırsınız milleti. İkisi üçü aynı anda az da olsa olmaz mı. Bu tipleri de hiç anlamadım gitti. Bunlar tamamen tercihlerden ve bunların sonucu alınan kararlardan ibaret değil midir. Ben çok şükür bu yazdıklarımdan bir kaçına gitme fırsatım oldu. Benim fikrime göre bu Avrupa ülkelerindeki güzellik oranları ve çeşitliliği de tamam çok iyi ama siz istediğiniz kadar sempatik, sıcakkanlı veya bahşiş kralı olun karşı taraf çoğunlukla aşırı ötesi yapay veya soğuk olduğu için her şey sanal geliyor bana. Benim hiç sevemediğim ve tercih etmediğim olay olan ver giriş parasını gir mekana sabaha kadar başkasından çıkan sana, senden çıkan başkasına dönsün dolaşsın. Hiç bana göre olmayan benim tarzım ve tercihim olmayan ortamlar.

Dediğim gibi kişisine göre değişir, böyle bir dakika önce sıcağı sıcağına başkasından çıkanı almayı sevenlerde olabilir tercihine saygım sonsuz ama hiç benim stilim değil. E sen napıyosun sanki Babaali düzgün aile kızlarıyla mutaassıp mı takılıyorsun, senin takıldıklarında belli diyenleri duyuyorum. İşte burada bence herkesin Tayland gecelerini seçme nedeni belli oluyor sanırım. Bir kere burada kız sizi istedikten sonra olay biter ve sizin istediğiniz zamana kadar sizinle kalır, isterseniz tüm tatilinizi beraber geçirir, isterseniz de insan gibi umut vermeden önceden belirtip ertesi gün kibar bir şekilde gönderebilirsiniz.

Başka bir önemli konuda buradaki bir kızla iletişiminiz tutup anlaştıysanız yanına isterse Brad pitt gelsin sizin yanınızdayken dönüp bakmaz, sizi mahcup etmez hiçbir zaman. Üst düzey ilgi alakalarını ve sizi mutlu etmek için ellerinden geleni her zaman sempatik ve güler yüzle yaptıklarını anlatmaya gerek duymuyorum.

Bunların dışında taylanda gittiğinizde resmen özgüven patlaması yaşarsınız. Çokça yazıldığı gibi oradaki lakabınız handsome man veya sexy man dir. Her ne kadar benim gibi ortalamanın altında bir bebe olsanız bile bu herkese yapılan standart uygulamadır. Bir çoğunuz diyecek yav bunlar pazarlama tekniği sanki gerçekten mi öyle düşünüyorlar ağa diye. Zaten bende o yüzden yazdım ortalamanın bayağı altında olduğumu, bende o özgüven var merak etmeyin hacılar, bende biliyorum kızları bağırtacak kadar yakışıklı olmadığımı veya benim önümde giden mal hintli dayıya da aynı şeyleri ara sıra söylediklerini ve müşteri çekmek için olduğunu ama olsun be o kadar da şımarmayalım mı yani.

Bir de dünyanın neresinde bu kadar laf atmalar. Orada sahtede gerçekte olsa bu ilgi alaka inanılmaz, şaka gibi siz utanıyorsunuz artık bir süre sonra. Veya discolarda mekanlarda sürekli kızlar tarafından taciz altındasınız. Kendinizi süperstar gibi hissetmeniz totonunuzun tavana hatta uzaya çıkması gayet normal oluyor tabiki. Biraz güler yüzlü, sempatik, geceye yakışır temiz, sade olup ve kendi halinizde takılırsanız isterseniz benim kadar çirkin olun illa birilerinin dikkatini çeker ve çok eğlenceli bir gece geçirebilirsiniz. Paranın hiç mi önemi yok veya git istediğine istediği parayı ver işi uzatma kızı al gel diyen tiplerde var aranızda biliyorum. Paran illa ki olacak, çok çok nadirde olsa parasız olduğu zamanlarda olacak ama ben zaten sadece paranın gücüne güvensem oralara gitmeme gerek yok. Öyle düşünenlerde hiçbir yere gitmesin.

Otursun sıcacık evinde veya gitsin bir otele dünyanın her yerinde her şey bir telefon kadar uzak. Ararsın gelir soğuk soğuk suratsız, ısıtamazsan gider soğuk soğuk. O yüzden bu yazdıklarım o tipleri pek ilgilendirmiyor. İşte oraya veya dünyanın herhangi bir yerine sadece bu iş için gidilmez dememin nedeni bu.

Taylanda gidersin 12 ay sıcak, geceleri kadar gündüzleri de bir Avrupa veya slav ülkelerinde geçireceğiniz gündüzlerden çok çok daha neşeli ve güzel geçer. Her yer masajcı istediğin kadar masaj yaptır. Sahil kenarındaysan deniz, Kum, güneş istediğin zaman. Yok merkezdeysen git gezilecek dünya kadar yer, gitmezsen de git sokaklarını rahat rahat gez bize tamamen farklı bir kültür. E diyeceksin yaz aylarında git rus ülkelerine deniz kenarındaysan (odessa) git beach clublara yok değilsen git pool clublara. Orada da masajı, spası ne istersen var diye ama işte sen eşinle dostunla istediğin kadar eğlenceli takılmaya çalış oralarda ortamlar hep bir kasıntı bana göre.

En önemlisi Tayland ta bir kere kimse siz siyah saçlısınız diye ırkçı bir şekilde yaklaşmaz veya bakmaz. Adamların her yeri hoşgörü zaten. Bana göre uzak ara dünyanın en rahat ülkesi. İstediğiniz yere istediğiniz saatte gidebilirsiniz sadece bazen sokak köpeklerine dikkat edin yeter. Sürekli arkanıza bakmanıza gerek yok veya mekanlara girişte isterseniz Tom Ford la aynı klasik kombini yapın sırf onların tabiriyle kara kafa olduğunuz için mekana girememezlik yaşamazsınız.

Mekanlarda efendi gibi şişenizi açıp kız arkadaşınızla bir köşede takılsanız bile size olan bazı dik bakışlardan kurtulamazsınız. Yani uzun lafın kısası yanı başımızdaki avrupadaki veya rus ülkelerinde siz Türk olduğunuz için ırkçılığın kralını yaparlar. Tabi bizim çok insancıl veya orada böyle bir muameleyle karşılaşmadığını sanan tipler, nerede böyle ayrımcılık, adam ağzına yapsa fark etmeyip, ben hiç görmedim diyen tiplerde var. Fakat birçoğu İstedikleri kadar modern ve insancıl takılmaya çalışsalar da birazcık insan sarrafıysanız, istediğiniz kadar kibar ve güler yüzlü olun size yapılan ırkçı muameleyi anlarsanız.

O yüzden mekanlarında dört beş katı para harcayıp kasım kasım kasılıp, acaba biriyle takılabilir miyim diye düşüneceğime veya o sırada takılmaya gelenlerde size mi, açtırdığınız içki şişesine mi geldiği belli olmayan veya ingilizce bilse bile bilmiyorum diyip üç tane benjamini gösterince bir anda ingilizce öğretmenine dönüşen yapay tiplerle uğraşıp yarım bir şekilde eğleneceğime giderim onbinlerce km uzağa rahat rahat takılır eğlenceme bakarım. Yok kapıdan girmeden rezervasyonun olsa bile canı isterse alacak, istemezse almayacak bir de lütfedip alırsa yüz elli, iki yüz dolar harcama sözü vereceksin masa almak için.

Ne gereği var eğlence için bu kadar prosedüre, kasmaya, taylandta istediğin mekana gir bak sararsa kalırsın, sarmazsa hop sıradaki mekana hiç düşünme istediğin bara, istediğin discoya, istediğin gogoya kafana göre gir çık bu kadar rahat. Vip ye mi geçmek istiyorsun açtır istediğin fiyattaki şişeyi geç otur keyfine bak. Herkes güler yüzlü herkes anlayışlı.

Tabi bu vesileyle gelelim sıradaki konumuza, güler yüzlüler tamam ama eskiden bize karşı çok daha güler yüzlü ve anlayışlıydılar. Gelelim asıl meseleye, bizim oradaki şimdiki imajımıza. Ben ilk defa tam onbeş sene önce tanışmıştım Taylandla. Bize o zamanki bakışlarını anlatayım da, o zamanları görenler hatırlayıp biraz hüzünlensin, görmeyenlerde biraz kıskansın hem de bu kötü değişimlere neden olan insan görünümlü hayvanlara saysın sövsün ne diyim. İlk gittiğimde eski havaalanında ben ve arkadaşlarım ne girişte ne de çıkışta pasaport kontrolünde dakika beklemeyip ışık hızında geçmiştik. Hatta ilk gittiğimde Antalya ya uçakla gitmek kadar kolay demiştim dışarı çıkınca. Şimdi maalesef pasaportumuza türlü türlü hareketler serisi yapılıyor diyelim.

O zamanın en popüler mekanı ilk yazımda yazmıştım tonys disco (şimdiki değil, alakası yok), giriş ücretli. Araplar, Hintliler işte diğer milletler girişte para verip giriyorlar. Fakat biz Türk’lere giriş bedava şaka gibi değil mi, dünyanın bir ucunda en popüler mekan ve bize ücretsiz. İnanabiliyor musunuz, şaka gibi değil mi.

Yaşayanlar varsa çok iyi hatırlar. İlk gittiğimde ne sevinmiş aynı zamanda ne kadar da gururlanmıştım. Çünkü o zamana kadar sadece yurt dışında rusların mekanlarına girip çıkmıştım oradaki muamelelerden sonra burası cidden çok etkilemişti sonuçta ikisi de yabancı bir ülke bizim için. Resmen giriş kapısına geliyorsunuz bodyguarda doğru yürüyünce o sizi sağ yan taraftaki camekanlı ödeme bankosuna yönlendiriyor ama siz ben Türk’üm dediğinizde üstünüzü arayıp ödeme yapmadan içeri alıyor. İnanılmaz bir duyguydu gerçekten şimdiki durumlara bakarak şaka gibi gelebilir size.

Yaşayanlar varsa yorumlarda desteklesinler. Şimdiki japon ve koreli turistlere gösterilen hürmeti bize de gösterdiklerini düşünün. Tabi bizim paramız o zamanlar inanılmaz değerliydi bahta göre. Bahşişler havada uçuyor o zamanlar 200 bahtlar, 500 bahtlar, gelen içki paralarının üstünü almamalar. Herkes ama herkes bonkör o zamanki kurlarla gayet normal, şimdi imkansız tabi o bahşişler. Kızlara ben Türk üm dediğinizde gözleri gülerdi ne kadar acı şimdiye bakarak. Şimdi maalesef süper lig şampiyonluğundan amatör bölgesel lige düşmüş takım gibiyiz, özellikle 2000 li yıllarda başlayan bayi toplantılarının çok satış yapanları getirmeye başlamalarının da büyük etkisiyle hintli açlarla yarışıyoruz maalesef, oraya giden kendini bilmez şerefsizler yüzünden. Ne oturmasını bilir ne kalkmasını bilir, ne iki kelam etmesini bilir, ne bir güler yüz, ne bir yanındakine insan gibi davranma, ne bir adam gibi geceye yakışır sade giyinme. Nerede hayvanlık, nerede üç kağıt, nerede kızlara hayvan gibi davranıp üç kuruşun pazarlığını yapmak, nerede gecenin sonunda anlaştığı parayı vermemeye kalkmak, nerede yanında erkek arkadaşı varken kızı ayarlamaya çalışmak, nerede on kişi bir şişe açtırıp kendini oranın kralı sanmak, yahu nerede bir sürü mekan ve insomniadaki ortadaki dans pistine çıkıp götünü başını sallaya salaya mal gibi oynayıp dans pistindeki kızları oynayarak vurup aşağı indirmeler, inmeyenlere de el kol hareketi yapıp indirmeler, onlar indikten sonra sanki tüm mekan bunun andaval hareketlerine bakıp daşşak geçmiyormuş gibi götü başı daha da fazla sallamalar, nerede kıza anlaştığı parayı vermeyip bir de üste çıkanlar, nerede kızı gecenin sonuna kadar oyalayıp, yılışıp başta anlaşıp tamam diyip sonra hiçbir neden söylemeden ben vazgeçtim diyip gönderenler mi, nerede süper lig futbol forması, yeşil kapri, siyah çorap üstü sandalet (lan niye öyle şeyler koyarsın bavuluna taşırsın ki, koy dümdüz bir tişört, giy altına düz bir pantolon, altına da düm düz bir ayakkabı bu kadar mı zor birader. Yaptığın kombinede sana da). Bunlar son yıllarda her gittiğim ve her seferinde gördüğüm olaylar öyle bir kerelik falan değil maalesef.

Sonuç olarak Nereden nereyeee, tabi bende olsam bu tipleri gördükten sonra pasaport sırasında da bekletirim, geride gönderirim. Kızlara ben Türk’üm dediğinizde iki saniye önce seninle flörtleşen kız arkasına bakmadan çeker gider. Tatil boyunca kızların sizin insanınızla anlatacakları kötü olaylar serisi bitmez. Sizde ne yapsam da bu kızdaki bu bakış açısını değiştirsem diye kırk takla atarsınız, kırkbirinciyi istese onu da ülkenizin intibaı için seve seve atarsınız aslında öyle bir millet olmadığınızı, bunların azınlık olduğunu ispat etmek için maalesef. Şimdi amma abarttın ya diyenler çıkacaktır kesin. İnanın bunları yazmak benim gibi ülkesini çok ama çok seven birisi için çok zor ama maalesef gerçekler bunlar daha da bir sürü var da yaz yaz bitmez. Bu barzolar yüzünden bize bakışları acayip kötüleşti, git gide de kötüleşecek emin olun. Hayvan herif tatile, eğlenmeye gelmiyor ki hayvanlığını sergileyebileceği bir yere geldiğini sanıyor, kırıyor kirişlerini. Burada her şeyin çok rahat ve kolay olması, size çok tepki göstermemeleri her şeyi sizin istediğiniz şekilde yapabileceğiniz anlamına gelmiyor bunu anlamak en önemli nokta.

Her yerin kendine ait yöntemleri ve kuralları var onlar çerçevesinde yapmanız lazım. Siz 20-21 yaşındaki gencecik kızla istediğinizi yapıp ondan sonra anlaştığınız üç kuruş parayı vermeyin daha sonrada gidin bunu arkadaşlarınıza çok güzel bir olaymış gibi anıra anıra anlatın.

Bu olay ibar ın wc sinde arkadaşlarıyla görüntülü konuşma yapan bir şerefsizle yaşandı. Ben elimi yıkarken bu da benim arkamda konuşuyordu karşıdaki bebelerde kahkahayla gülüyordu. Bunun yanına geçtim 24-25 yaşlarında bir bebe, elimi oradaki hanım ablamızdan ufak bir bahşiş vererek aldığım peçeteyle kurularken bende kafayı soktum kameraya bakıyorum karşıdaki mallar şaşırdı sonra çocuğa döndüm oğlum sen insan mısın lan dedim.

Bu bir şaşırdı yüzüme baktı sonra telefonu çat diye bir anda kapattı cebine koydu. Yok işte abi ben şaka yaptım arkadaşlara öyle şey olur mu falan diye dans dışı kıvrak hareketlere başladı kancık. İlk gelişin mi. Evet ilk gelişim dedi. İçimden şimdi zıplattım seni mal değneği dedim. Dedim dikkat et bebe o kız bu gece erkek arkadaşlarıyla otelin önüne gelir kuytuya köşeye çeker götünden kan alırlar dedim.

O kız burada mı. Burada abi. İşte seni takip etmeye gelmiştir, git parasının geri kalanını hemen ver üstüne de özür üstüne özür dile dememle biraz önce sırıtan bebe gitti, üç buçuk versiyonu geldi. Öyle mi dersin abi dedi mal. Sen bilirsin koç dedim burası onların memleketi, erkek olarak geldiğin buradan ladyboy yapar gönderirler seni memleketine, seni o bayi toplantısına geldiğin seni tınlamayan abiciklerinde kurtaramaz dememle ayrıldık maldan. Bunun daha ağırını yaşadığım bir olayı daha önce asyarehberine yazmıştım zaten. Bu tip olaylar niyeyse beni bulur kaçmaz benden, istemiyorum ya paratoner gibi çekerim. Oraya binlerce km yol yapıp gittiyseniz, eğlencenin de hakkını, tatilinde hakkını ama en önemlisi oradaki bu işi istemeyerek veya isteyerek yapan kızların hakkını vereceksiniz her şeyden önce. Herkes bütçesine göre, ben gidip illa her gece şişeleri açın coşun demiyorum. Hakkını vereceksiniz derken istersen cebinde bir bira alacak paran olsun, al kardeşim o biranı kimseye zarar vermeden, efendice herkese saygılı git dansını et, coş eğlen, kendi halinde takıl dürüstçe, bir bakmışsın senden para pul istemeyen biri denk gelir, gelmezse de en azından krallar gibi eğlenmiş olursun kendi çapında, bu işler hep kısmet yeter ki kalbin sıkışmesin.

Ya bide bu işi bedavaya getirmeye çalışmayı ne kadar çok sevenimiz varmış da benim haberim yokmuş, bu kadar çok abartmayın, nedir bu saçma salak hırs. Yok hayır neden, sana belki de hayatının gecesini yaşatacak bir kıza 50 veya 70 dolar vermek dokunuyorsa bırak taylandı evinden dışarı çıkma denyo. Biraz insan olmanın faydası çoktur 70 dolarla ne sen batarsın ne de o kız hayatının geri kalanını o parayla geçirebilir. Akıllı olun biraz matematik hesabınız yoksa bile vicdan hesabınız olsun. Gerekirse yemeyin içmeyin ama o kızların haklarını veya anlaştığınızı verin. Bırakın her şey akışında ilerler zaten bu kadar kasmayın yav bedavaya getireceğim diye. Bana tabiki fiyatı çok abartanlar oldu hiç uzatmadım hemen teşekkür edip uzaklaştım ama hiç uzatmadım. Bu benim lafımdır bilenler bilir. Uzaklaş ama uzatma. Konuyu onlar açtıysa ben hiçbir zaman fiyat söylemedim. Benim fiks cümlemdir, Fatih abi, kuzenler falan dalga geçerler hep klasiktir onlar için. Kız bana inatla sorarsa ne kadar vereceksin diye hiçbir zaman fiyat söylemedim hep sen ne istersin diye sorarım o tekrar olmaz sen ne verirsin diye sorar bende eğer bu geceki eğlenceden ve benden de memnunsan ona göre sen tek bir fiyat söyle benim için tamamdır ben söylemeyeceğim derim bu benim fiks lafımdır ezberimdir. Dünyanın her yerinde söylerim yani tabi eğer bunu söylerken Fatih abi yanımdaysa bak bak verdi yine ayarı ayarcı namık diye sırıtarak takılır.

Sonra kız bir fiyat söyler, hiçbir zamanda 500 baht için ne kendimi ne de gecenin ilerleyen zamanındaki eğlencemi bozmadım. Hep tamam dedim çok abartmamışsa. Abartmışsa hep teşekkür ettim uzaklaştım. Bu ne özgüven yiğidim veya niye pazarlık yapmıyorsun dağıtacak yer mi arıyorsun diyenleriniz var biliyorum ama gerçekten benim için huy gibi bişey elimde olmayan, mekanda kızlarla o kadar takılıp, ondan sonra pazarlık yapamamak gerçekten. 20 küsur yıldır esnaflık yapan ben, bu konularda tıkanıp kalırım her zaman, yani artistlik veya özgüvenle alakası yok.

Niyeyse kıyamıyorum. Sizde benim gibiyseniz aslında en kolay yöntem, para konusunu yanınızda bir arkadaşınız varsa o da kız aldıysa direk ona bırakmak. Sonuçta o kendi kız arkadaşıyla ne konuştuysa o fiyat otomatikman sizin içinde geçerli oluyor çoğu zaman. Tabi ki bu bana kalan durumlarda fiyatı abartan önceliği para olan kızlarda oldu öyle olunca zaten olayın başındasındır hemen ufak bir tebessüm ve teşekkürle olayı hiç uzatmam iyi akşamlar dilerim. Bazı zamanlarda kız bir şey demez yanındaki kız arkadaşları, kuzenleri veya ablaları atlar işte ona şu kadar vereceksin, verirsen beraber gidebilirsiniz gibi en sevmediğimiz olay, yanımdaki kız müdahale etmez de onaylarsa ondan da hemen uzaklaşır, kız arkadaşlarıyla baş başa bırakırım hiç zorlamam olayı. Bir de bana taylandta parasız az da olsa birkaç kere denk geldi, gerek oraya tatile gelen turistler olsun, gerekse oranın kızları olsun ama hayatımda hiçbir gece mekanından (masaj salonu veya bj den bahsetmiyorum) discodan, bardan 500 bahta hiç kız almadım. Alınmaz demiyorum ama 500 baht nedir arkadaş bahşiş ise eyvallah ama cidden pazarlık yapmak tamam da 500 bahta nasıl anlaştı anlaşanlar o kadar çok varmış ki çok merak ediyorum. Bir diğer konuda orada karşısındakini istemeyen kızlar ilk başta hayır demese de direk fiyat konusuna girer ve beş bin bahtı çakar.

Aynı kız sizin ilginiz, alakanız, samimiyetiniz ve eğlenceniz karşısında o da sizi isterse bir anda size iki bine düşerse şaşırmayın. İşte benim Tayland ile ilgili en sevdiğim olaylardan ilki yani kim ne derse desin oradaki kızların birçoğunun hiçbir zaman önceliği para olmadı daha doğrusu çok para olmadı ilk defa tanışsa bile. bence slav kızlarıyla aralarındaki en büyük farkta bu. Slav kızlarının çoğu götlü göbekli 60-70 yaşındaki hem kel hem fodul oturup kalkmasını, konuşmasını bilmeyen araba da 200 dolar çeker, oturup kalkmasını, dansını, eğlencesini, yemesini içmesini bilen ilgili alakalı genç delikanlı arkadaşlarımıza da 200 dolar çeker 199 olmaz der.

Fakat taylandta kız beğenmediği tiplerle olacaksa da 5.000 hatta 10.000 bahtı çakar geçer bkz. götlü göbekli oturup kalkmasını konuşmasını bilmeyen araplar, hintliler.