Mart 2013 Thailand Gezisi (Attalos)

Bu yazımda 6 gün Pattaya 2 gün Bangkok gezimden bahsedeceğim. Buraya gelmeyi 1 yıl önce Hong Kong gezimde karar vermiştim. Hong Kong barlarında tanıştığım kadınlar ya filipinler yada taylandlıydı. Bu kadınlar 2 saat için 200 dolar istiyorlardı. Ben de doğru şehrin Thailand olduğuna karar verdim. Bütçemiz sınırlı olduğu için Etiad Havayolları ile Abu dhabi üzerinden Bangkok a gittik. 1,5 saat aktarma ile yolculuk toplamda 11,5 saat sürdü. THY ile 9,5 saat sürüyor. Gitmeye az zaman kaldığı için THY 1000 dolar Etihad ise 800 dolar olduğu için aktarmalı yolculuğu seçtik.

Ben bu yazımda sadece gece hayatını değil yapıp yapmamanız gereken şeyleri de elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Ben Thailanda gittiğimde 100 dolar 3200 baht ve 100 baht ise 6 TL yapıyordu. Bu yazıyı yeni yazmamın sebebi ise Temmuz 2017 de tekrar gidiyor olmamdır. Şimdi ise 100 dolar 3450 baht ve 100 baht ise 10 TL yapıyor. Bu şu demek oluyor. Bütçeniz kısıtlıysa çok fazla eğlenemezsiniz. Tai li kızların meşhur bir sözü var. “no money no fun” Para yoksa eğlence de yok. Bazı giden arkadaşların maddi durumları çok iyi olabiliyor. 4000 baht hatuna 2000 baht bar fine verdim güzel bir gece geçirdim diyorlar. Toplam 600 TL para ya Türkiye de kralını bulursun. Benim daha mütevazi bir eğlence anlayışım oldu.

2 arkadaş 09:30 da Bangkok a vardık. Pasaport kontrolü çok kalabalıktı. Yarım saatlik bekleyişten sonra bavullarımızı almaya gittiğimizde bavullar kendi halinde dönüyorlardı. Neyse bavullarımızı alıp alt kata indik. Orada pattaya ya giden taksiler var 2000 baht istediler 1400 baht a anlaşarak 4 arkadaş yola koyulduk. Yol yorgunu olmamızdan dolayı etrafı çok izleyemedim. Dikkatimi çeken ise yol boyunca nehir üzerindeki çeltik tarlalarıydı. 6 gece pattaya da geceliği 50 dolara Baywalk Residence otelinde kaldık. Bu otel 3 yıldızlı. Artıları meşhur walking street e 100 m ,Seven eleven markete 10 m ,Anatolian türk restoranına 30 m mesafede olması. Otel çok temiz. Kimse sizi rahatsız etmiyor. İstediğiniz her yere yürüyüş mesafesinde ve sahilin hemen karşısında olmasıdır. Eksileri ise 3 yıldızlı bir otele göre pahalı olması ve çok lüks olmamasıdır.

Otele yerleştikten sonra banyomuzu yaparak kendimizi sahil yoluna attık. Sahil boyunca yürüdük. Gündüz sahil yolu yerel halkın meyveler sattığı bir pazar şeklinde oluyor. Kısa bir geziden sonra otelimize dönerek günün yorgunluğunu atmak için uyuduk. Gece 12 de walking street gittik. Walking streetin girişinin hemen solunda bir türk restorant var orada döner pilav yedik lezizdi. Karnımızı doyurunca walking street i baştan sona kadar gezdik. Cadde üzerinde Baccara Go Go denen mekana girdik. Mekan çok güzel ve kızların showları harika. Burada ilk kazığımızı yedik. Çok paran yoksa go go bardan kadın çıkarmayacaksın. Neden mi. Go go bardaki kadınlar sabaha kadar 2500 baht istiyor. Zaten gecenin 03:00 olmuş. Sabaha ne kalmış. Bir de çıkış parası bar fine 800 baht da o. Sana hatun 100 dolara geliyor. Burada çalışan kadınlar çok profesyonel. İnsan sevme makineleri. Gecemiz güzel geçti mi geçti. 100 dolara değidi mi? Hayır. Daha sonra bu paraya bu iş için çok para olduğunu öğreniyorsun.

Ertesi gün 12:00 de otelde kahvaltımızı balkonda arkadaşımla beraber yaptık. Ben yurt dışında kahvaltı yapamıyorum. Bu nedenle yanımda Carper peynirimi,Sallama çayımı ve zeytinimi götürdüm. Seven eleven marketten de yumuşacık ekmeğimi alıp mis gibi kahvaltı yaptım. Pattaya da çay var fakat arap çayı ve çok acı. Severseniz bilemem. 2.gün kahvaltı sonrası taksi ile Sriracha Tiger Zoo hayvanat bahçesini ziyarete gittik. Bu arada taksiyle ne kadar çok pazarlık yaparsanız o kadar iyi. Sizi götürdükleri her mekandan para alıyorlar. Yani siz mekanlara fazladan para ödüyorsunuz. Bu nedenle taksi ücretini ucuz vermek önemli. Pattaya ya gelmişken mutlaka ziyaret edin.

Gece sahil yolunda turlarken bir bayanla tanıştım. Sahil yolu gece çok kalabalık oluyor. Pattaya sahil yolunda alışamadığım şeylerden birisi de yürürken kadınların önünü kesip aletimi ellemeleri. Çok garibime gidiyor ve huylanıyorum ama yapacak bir şey yok. Gezerken güzel bir bayan yemek yiyordu. Beni görünce ve aramızda göz teması kurulunca yemeğini bırakıp kolumdan çekerek beni yanına oturttu ve yemek yemeye devam etti. Sanırım onu izlememi istiyordu. Acele etmeden güzel güzel yemeğini yedi ve bitirdikten sonra hadi eğlenmeye gidelim dedi. Koluma girerek beraber insomnia diskoya gittik. Mekan çok kalabalıktı ve içkilerimizi yudumlayarak dans etmeye başladık. Ben dans etmeye çalışıyorum ama o beni ayakta boşaltmaya çalışıyor. 2 saat boyunca aletimin kaç defa inip kalktığını sayamadım. Gecenin sonunda yorulunca hadi otele gidelim dedi. Ben de can alıcı soruyu sordum. Kaç para diye? Bana bir bakış attı sormayın. Sorduğuma pişman oldum. İçimden kaç para isterse vereceğiz dedim. Kısa bir süre sonra bana bir öpücük kondurup ortamı yumuşattı ve beraber otelime gittik. Kız duşa girdi bana gel işareti yaptı. Ben hemen cüzdanı ve telefonu kasaya bırakıp duşa girdim. Duştaki fantaziyi anlatmaya kelimeler yetmez. Duştan işimiz bitince yatağa geçtik. Kız çantasından yağ çıkararak yağlı masaja başladı. Boynumdan ayak parmaklarına kadar ovaladı. Sonradan öğrendim kendisi gündüzleri masaj salonunda çalışıyormuş. Tabi bu kadar rahatlamaya bir uyku çekmişim. Sabah alet dimdik uyandım. Kadın aletimde ağzıyla çalışma yapıyor. Muhteşem bir sex ile güne başladım. Öğlene doğru işe gitmesi gerektiğini söyledi. Ben de cüzdanımdan 1500 baht verdim. Çok dedi. Bende bunu almasını söyledim. Çok mutlu oldu ve bana telefon numarasını bıraktı. Adı sanırım Nan dı. Ona ne kadar teşekkür etsem azdır.

Tatilimin 3.günün de Nanı gönderdikten sonra arkadaşlarla yine balkonda kahvaltı yaparak güne başladık. Şehir turu yaptık. Tapınakları gezdik. Soi 6 da bir masaj salonuna gittik. 2500 bahta köpük masajı yaptırdım. Bana Nan dan sonra çok yalan geldi ama size anlatayım. Camın arkasında farklı renklerde kurdela takan kızlardan birini seçiyorsunuz. Renklere göre fiyatları değişiyor. Genellikle gençleri 3000 baht orta yaşlılar 2500 ve yaşlı ve tombullar 2000 baht. Bu arada kız yanınıza geliyor. Kısa bir sohbetten sonra mamasan sizi bir odaya çıkarıyor. ve 250 baht alıyor. Tabi kıza da 250 baht bahşiş bayılınca 3000 bahta patladı. En azından bir kere denenmeli. Kız sizi güzelce soyarak önce banyoda bir güzel yıkıyor. Büyük bir şişme yatağı köpükleyerek sizi yatırıyor. Sonra kendini köpüklüyor ve üzerinizde kayarak sizi keseliyor !! Ben bu olaya 3 dk dayanabildim. Hızlı bir finish oldu. Sonra beni tekrar yıkayarak yatağa yatırdı ve bol pozisyonlu bir sex yaptık. Çıkarken artık ayaklarımı hissetmiyordum. Dönüşte otel önünde 200 baht a yapılan ayak masajı muhteşemdi tabiki.

Otelde dinlenerek gece 12:00 gibi walking street de dolaştık. Go go barlarda içkimizi içip eğlendik. Gece 04:00 gibi otelimize döndük. Bu arada otelimiz çok yakın olduğu için hiç tuk tuk a binmedim. Tam otele girecek iken arkadaşımı odaya yollayarak ben sahili dolaşmaya karar verdim. 1 km yürüdüm. Yol üzerinde kızlar sürekli etrafımı çeviriyordu. Ben de kibarca istemediğimi söylüyordum. İleride yol kenarında müşteri bekleyen kızları gördüm fakat içlerinden bir tanesi hemen diğerlerinden ayrılıyordu. Tam onlara doğru hamle yapmıştım ki başım döndü.Tabelaya dayandım ki yanımda güzel olan kız belirdi. Beni banka oturttu ve 10 baht alıp marketten su alıp yüzümü ve saçlarımı yıkadı. Biraz kendime gelince kızın güzelliğinden dolayı Ladyboy musun? diye sordum. Tabi ki hayır dedi. Çok güzelsin o nedenle sordum deyince mutlu oldu. Pattaya da çok güzel olanlar genelde Ladyboy oluyor. Hatta Türkiye de bir hatun beğenmiş ve oradaki türk arkadşa böyle hatun istiyoruz dediğimiz zaman Ladyboy mu istiyorsunuz diye sormuştu. Böylelikle hatamı telafi ettim. Bu seferde kaç paraya otele gelirsin diye sordum. Bu halinle hiçbir şey yapamazsın fakat otele gelip seninle kalırım ama sex yok dedi. Kabul ettim. Beraber kızın motoruna binerek otelime gittik. Motoru öyle hızlı kullanıyordu ki yolda ayıldım. Otelde duş alarak beraber uyuduk.

Ertesi gün sabah muhteşem bir sex yaparak güne başladım. Sex sonu benimle kal gezelim dedim. akşam 20:00 ye kadar boşum sonra bar da çalışacağım dedi. Günlüğü 1000 baht a anlaştım. Beraber motorla fil safarisine gittik. Burada yaşadığım macerayı da anlatayım. Yolda polis durdurdu. 10 dk konuştular. Ben dayanamayarak ne olduğunu sordum. Bu arada kızın ismi Bam. Ehliyetinin ve motorun evraklarının olmadığını söyledi. Ne olacak dedim. sen olmasan motoru alırlardı dedi. Şimdi ise polis para istiyor. Kaç para vermemiz lazım dedim. 200 baht versen yeter dedi. Polise 300 baht verdim. Biz giderken polis selam veriyordu. Ben 500 ü gözden çıkarmıştım. 500 versem ne yapardı bilmiyorum. Bam ile beraber fil safarisine gittik fakat yakın dediği yer neredeyse 15 km. Motor üstünde ve sağdan akan yolda heyecan tavan yapıyor. Her virajda karşıdan araba gelecek hissi adrenalini tavan yaptırıyor. Pattaya da araba ve motor kiralamanızı tavsiye etmiyorum. Neyse fil safarisini Bam sayesinde ucuza kapattık. Normalde kişi balı 1500 baht istiyorlar. Biz ikimiz kaplanla fotoğraf dahil 1500 baht ödedik. Fil safarisini de muhakkak yapın. Pişman olmazsınız. Çıkışta Bam la beraber motoru beklerken 6 erkek 6 kızdan oluşan Türk grubu geldi. Biz de kapının önünde olunca bir süre bakıştık. Benim üzerimde siyah bir tshirt ve short vardı. Bamın makyajı tamdı tabiki. Akdeniz çocuğu olmamdan dolayı esmer tenliyim. Türkler kendi aralarında bize bakarak ve bağırarak konuşmaya başladılar. Birisi en güzel kızları arapların götürdüğünü ,bir diğeri benim onu sikemeyeceğimi söyledi ve daha neler neler tabi. Bu arada motorumuz geldi ve bindik ve tam ilerlerken bunlara dönüp “Kendinize iyi bakın gençler” dedim. Bunların yüz ifadesini görmeliydiniz. Bam ile otele dönüp bir sex daha yaptık ve o işe gitti. Akşam türk lokantasında arkadaşlarla karşılaştık. Masamıza gelip benden özür dilediler. Bunlara yanındaki çirkin hatunları günlüğü 4000 bahta ayarlamışlar. Fil safarisine de 2500 baht vermişler. Düşünün farkı. Bu nedenle gideceklere tavsiyem Pattaya daki Türklere güvenmeyin ve turlarla gitmeyin. Kendiniz takılın. Lokantacı Konyalı Abilerimin yeri ayrı.

Ben Pattaya da Türk olduğumu hiç söyleyemedim. Türklüğümden utandığım için değil pattaya da Türklerin ve Hintlilerin imajı çok kötü olmasından dolayı. Walking streette 4 lü 5 li gruplar halinde dolaşıyorlar. Üzerlerinde türk bayraklı ya da takım formalı kıyafetlerle gezerek sürekli küfürlü ve bağırarak konuşuyorlar. Biz onları görünce sessizliğe bürünüyorduk. Çünkü aramızda Türkçe konuşursak hemen nasılsın hemşerim ? diyerek muhabbete başlıyorlar ve devamında en iyi karılar nerede ile son buluyordu. Sanki “Gurbet elde Türk türkün pezevengidir” diye bir atasözü var. Hatta Türklerin takıldığı bir bar var dediler oraya gittik kapıdan geri döndük. 15 kişi rakılı çilingir masası kurmuşlar. Ortamda Ankaralı Turgut çalıyor ve tayili kızlara kaşık ile dans ettiriyorlar. Yazarken bile gözüme geldi. Bir diğer konu da kadınlara İtalyanım diyorum fakat gece olunca sünnetli olduğumu görüp italyan olmadığımı anlıyorlar. Anam italyan Babam türk diyerek kurtarıyoruz. Hatta bir tanesi sünnetli olduğumu görünce “selamun aleykummmm” dedi. Bunu kadına kim öğretmiş dersiniz. Evet bildiniz bir Türk. Ayrıca oraya gidenlere tavsiyem kadınlarla uygunsuz fotoğraf çektirmeyin. Başkalarına gösteriyorlar.

Gece 02:00 de Galatasaray’ın şampiyonlar ligi maçını bir barda izledim. Gole sevinirken bir türk ile tanıştım. Yanında tayili bir kız vardı. Masasına davet etti. Almanya da yaşayan Türklerden. Kendisi 1 haftalığına gelmiş. 1 aydır gidememiş. Sohbet muhabbet derken Bam da yanımıza geldi. Sabah 5 e kadar içip eğlendik. Bana beraber Koh Larn adasına gidelim dedi. Sabah saat 09:00 da buluşup adaya gittik. Adaya giderken tekneye bindik 30 bahttı. Düşünün Bam 3 yıldır pattaya da 1 defa bile adaya gitmemiş. Adaya deniz motoruyla da gidilebiliyor. Kişi başı 700 baht alıyorlar. Biz 30 bahta gittik. Adaya tekneyle gitmek 1 saat sürüyor. Deniz motoruyla 15 dk. Adaya varınca limanda bekleyen motor taksilerle plaja gidiyorsun. Deniz ve kum çok güzel ve berrak. Fakat Akdenizi bilen bir kişiyi kandırmak zor. Yani deniz için pattaya ya gidilmez. Adada deniz ürünleri çok ucuz. Parasailing yada deniz motoruna binebilirsiniz. Günün sonunda adayı turlayıp tekrar pattaya ya döndük. Bam işe gitti ben de meşhur pattaya sokaklarını gezdim. Gece sonu sahil yolunda bir kızla 700 baht a anlaştım. Güzel bir gece geçirdim.

Pattayadan sonra 1 gün de Bangkok ta kaldım. Burada tapınakları gezdim ve Floating Market i gezdim tavsiye ederim. Tayland sadece gece hayatı değil çok güzel doğa harikaları olan bir ülke. İmkanı olan herkes hayatında bir kez gitmeli bence.

Yazımı bitirmeden önce yazının tamamını okuyan arkadaşlara birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.

1- Yol için çok para harcamak istemiyorsanız qatar yada emirates ile aktarmalı gidebilirsiniz. Sadece kampanyaları iyi takip edin. skyscanner yada tripadvisor sitelerinden yararlanabilirsiniz.

2- Otelini de booking yada agoda sitesinden bulabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken yorumlar kısmıdır. Bayanlara ücret vermeyen otelleri tercih edin. Eğlence merkezlerine yakınlıkta çok önemli. Sitelerdeki fotoğraflara kanmayın. Oteli İnternet’te gezerek konaklayan kişilerin gerçek fotoğraflarına bakın.

3-Günü gününe yapacağınız işleri önceden planlayın.

4-Kendinize tai hattı alın hem ucuz hem de İnternet çok lazım oluyor.

5-Go go barlarda eğlenin fakat oralardan kız çıkarmayın. Çok pahalıya çıkarsınız. Onun yerine sahil yolundan güzel bir pazarlıkla bulun. Siz düzgün bir kişiyseniz zaten kızlar sizin yanınızdan gitmek istemiyor.

6-Gece pazarından kıyafetler alabilirsiniz. Hintli terzilere takılmayın. İpek gömlek dikiyorlar çok gereksiz.

7-Her gün ayak masajı yaptırın. 1 defa da olsa gerçek Tai masajı yaptırın. Mutlu sonla biten köpük masajı da yaptırın.

8-Fil safarisi,Hayvanat bahçesi,Botanik parkı, Tekne gezilerini yapmadan gelmeyin.

9-Mideniz hassas ise tai yemeklerine bulaşmayın. Türk restoranlarından döner yiyin. Balık pazarından balık alıp arkasında bulunan masalara oturarak pişirtip yiyin. Çok ucuza maloluyor. Mc Donalds dan yemek yiyebilirsiniz. Kahvaltılıklarınızı Türkiyeden götürmeniz tavsiyemdir.

Yazılarımda sadece tecrübelerimi paylaştım. Hiç kimseyi kırmak istemedim. Size çok az da olsa faydam dokunmuşsa ne mutlu bana. Hepiniz sağlıcakla kalın.